Dayı

Bozgun yediğimiz bir gündür ardımızda kalan
Yarınlarımızda susak ahraz zamanlar yaşıyoruz
Sesimizde kasvetler üryan
Ay ışığı gölgemizde
Göğsümüzde temmuzdan ilhak bir yaz yaşıyoruz dayııı..


Sıcak yazlar ayaz
Kışa yenik sıcaklıkları
Fırtınaya tutsak gözlerimiz
Aynalara gömülü kalmış çocukluğumuz
Çığ altında can çekişen nevruz kadar bahar
Biz hazan yarınlar düşlüyoruz dayı..


Ateş böcekleri çalmış ateşimizi
Ahkar içinde ah/kar olduk
Yandık lakin kül olmadık
Biz yanık yüreğimizde
yangınları söndürmeyi öğrendik dayı

Bir kartal gölgesiydi heybetin
Omuzunda dağ yükü
Kapanmayan jilet kesiği yara içinde sevdan
Körpe pusulanda izbe yemin
Usunda eskimişlik çöreği an be an
Her kara geceye güneşi sabaha erdirdin söylemlerinde dayı


Ay vurgundu geceye
Sen.!! Ey kirpiği uzun
Ey saçları geceye çalan
Sen..!! Nasırlı elleriyle güneşten ateş çalan
Kaldır başını
Tüm vakurluğunu içine gömüp
Asrın deli bakışını savur dayı


Senin kavgan, meselen ve öfken
Sen ey uslanmaz kurt alaca bulut
Kasırga yürekli deli fişek
Issız ada
Sessiz koy duruşlu yürek
Senin yüreğindir en güvenilir liman dayı


Susma..
Konuş, konuş ki ahraz kulaklar duysun
Bumuydu sen
Hani uyanıştı
Hani dirilişti
Hani bükmemekti tek mizan
Hani bağlamaman susmayacaktı
Türkülerin bitmeyecekti..
Silkin dayı silkin
Silkin ki dökülsün üzerinden kızılca karanlık dayı..