Değiştir

İçiyorum...

Toprağımın en nadide üzümlerini topladım...
İçiyorum...
En tatlı insanları masama davet ettim...
İçiyorum...
En güzel mezeler bugün benim masamda...
İçiyorum...
Kırmızı kadehime inan çok yakışmış...
Yudumluyorum...
Yudumlarım seyrek ve adım adım...
Bitirmek istemiyorum...
En tatlı insanlar en tatlı konuşmaları açmış...
Susuyorum...
Kadeh'im de biraz sen kalmış kıyamıyorum...
Yavaşça yerine koyuyorum...
İzliyorum...
Karşımdasın... Dinliyorum...
Aslında...
Aslında karşımda değilsin...
Yansımamla konuşuyorum
Biliyorum...
Bir yudum daha sen almak istiyorum...
Bir yudum sadece bir yudum...
Bir heyecan geliyor...
Bir kol çarpıyor...
Bir kadeh devriliyor...
Görüyorum...
Kol heyecana kurban...
Kadehse kola...
Şimdi Kırmızı şerbet masadan
En çok benim yanımdan akıyor...
Görüyorum...
Bir damla daha seni kendime sunamıyorum...
İçimdeki okyanusta yaşamaya devam et...
Seni şimdilik biraz daha büyütemiyorum...
Akan giden kırmızılıkta kayboluyorum ve gidiyorum...
Masadan kalktığımda düşünüyorum...
Sen bir okyanussan neden hiç gemim yok?
Sen dalgalıysan neden hiç rüzgar yok?
Sen gerçekten sensen neden artık sen yok?
Sen sana biçtiğim kılıfın pamuk dolu içimiydin?
Bende defolup gidiyorum...
3...
2...
1...
Bom...
Dalgalı denizinin artık mavisi olabilirim...
Yeşeren bir fidanın meyvesinde belki bir gün beni bulabilirsin...
Dünya şarap olmuş ben süzgeç
Dünya silah olmuş ben kudret
Dünya barış olmuş ben şeytan
Dünya arar olmuş ben volkan
Dünyayı bulur muyum yoksa çoktan bulundu mu?
Herkes elindekinin kurbanı olmuş mu?
Bulanların kalbi tuzruhuna kurban oldu mu?
Bulutlar ateş atar oldu mu?
Vay halimize...
Kadehler kan doldu mu?