Devinim
Aklım karışıyor,
Toprak karışıyor toprağa,
Mor ve yeşil topraklar,
Puslu bulutlara,
Tarık rengi gökyüzüm,
Mahir kızıllıklara bulanıyor...
Ve bulanıyor, bulanıklaşıyor,
Bunak, şiş ve sisli gözlerimdeki,
Meyveye duran çürük ağaçlar...
Toprağın altından gökyüzü devriliyor,
Devriliyor devler...
Devinimli dertli dereler devriliyor,
Mor ve yeşil bulutlardan...
Ve dertli devler,
Devirirken dertli derelerin kenarında
Dev şişeleri,
Devranın devinimine
Devler gibi dertleniyorum...
Devinim ile devrilirken deliriyorum...
Ve delik deşik derelerin murassa(!) paçavraları,
Süs istiyor kana bulanmış,
Pırlanta ve incilerden...
Ve yine bu rezilliği görüp,
Yine tek başıma devinimin,
Tekillik kalabalığına düşüyorum...
Anlayamıyorum dokuz asırdır,
Nedir bu devinim ile,
Dirayetli dev(!) olma isteği?
Anlayamıyorum...
Tanrı tarafından,
Çoğu devinimin tersinden düzüne,
Ters bir düzlük yahut,
Düz bir terslik yaratılıyor...
Ve delirmişçesine akıp giderken,
Devrik devlerin dirayeti,
Devirli bir biçimde yok olmaya başlıyorum,
Biçimim devirsiz kalıyor...
Dirayetli ters devinimin
Dirliksiz ve dilsiz devleri ise
Methediyor yüceltiyor,
Günahkarlık, akılsızlık,
Ve dahi ahlaksızlık ile abad olan devinimleri...
Beni de bu mahvediyor...
Dedim ya,
İllaki bir şeyin deviniminin
Düzlüğüne bin ters,
Tersliğine bin düz devinim.
Devirli devrilip
Delirmenin devinimi benim!
Delirdim!
Sağlam devrildim...
03.14
Maşallah. Hiç "d" kıtlığı çekmemiş şiir. Ne kadar "d" ile başlayan kelime varsa çoğunu kullanmış şair. Ve tekerleme tadında, endamlı ve ahenkli bir şekilde yapmış bunu...Keyifle okudum. Saygılarımla...