Diaspora İnatlı Bir Sevda Mahkûmiyeti

hep bir çağrım olmuştur sana
araya hep başka frekanslar karışsa da ....!



hani galebeye giden her yol meskun mahaldir ya
değişik lisanlar kulak boşluğumu paralarken
gülüşlerinden kuşanmıştım zırhımı
her saç ayağı hani eşkenardır ya
bilirdim bal gibi;


''her erkeğe diz çöktüren bir kadın vardır''


o rotatif nağmelere saklanmış
o isimsiz!
kadının gamzelerine doldurduğu işveleri...!

delilik de olsa hoşlanırdım
bilirdim duyar gibi
yakalar öperdim hatta
o yumuşacık pansuman avuçlarının bileklerini...!



bilirdin sanırım
ya da bil!

o ortaya karışık savurduğum
mavili ,eflatunlu orkidemsi
en/direk kelamlar aslında hep sana idi...!



evet diaspora inatlı güller tutuşturmadım eline !
ama anlamalıydın...


bir buhranla ana baba katili olmaz mı kibrit!
bir kıvılcımla yanmaz mı tüm ormanlar...!


işte ister ;
binlerce umut ormanını bir kibritin ucunda say
ister
altı harfli bir korkunun sevda üzerindeki iyeliği...!


bir yanı hallice olsa da
biliyorum ki sen de ben de taşıyamazdık diğerini
bir aksi seda yakardı tüm benliğimizi....!




şimdi mi?

fazladan bir volta hakkı almış bir mahkum kadar maviyim
hâlâ yıllardır hiç sakar bir yıldız kaymamış üzerime
hâlâ hiç yağmur değmemiş omuzlarına
hiç öpüşmemişim alacakaranlıkta mesela...!



şimdi mi?

hastayım...


şimdi;
ben, sıralı takvim günlerini bir bir sayarken
sen bunları sakın şiir yerine koyma
ama illa koyacaksan hafızanda bir saklama kabına
noktasız ve yüklemsiz upuzun bir cümle
bir ayağı yok; askıdan değil yalnızlıktan sallanan bir köprü say...!



unutma...
yalancıdır aynalar
büyük gösterirler hep ama ya dünleri !

ya görebildiğin kadar bakarsın işte
ya da görmek istediğin gibi...

ve
daha yanıltıcıdır
hep daha g e n ç....daha ...k ü ç ü k gösterirler
mişli geçmiş fotoğraflar....





ve hep kalsın hatırında
kazandığını cebine koyamayan günler

gebedir hep, dünden daha acıklı yarınlara!

albümler ve aynalar
neden hep yakın dururlar sanırsın birbirine
neden hep iç çeker insan baktığında!


işte gerçekle hesaplaşmak...!
ama göz göze değil!

göz ucuyla...!




dedim ya
hep bir tutkum olmuştur sana
hep bir yanım tutukluk yapsa da...!




aynaya her baktığında yarınları görebilmen umuduyla...!





ToprağınSesi

10 Mart 2010 369 şiiri var.
Beğenenler (15)
Yorumlar (8)
  • 15 yıl önce

    Seslenme biçimi ve de yaşamla beraber dile gelen yürek kelamı etkileyiciydi... biraz serzeniş biraz haykırış az biraz sitem biraz umut/suzluktu sanki mısralar. İçinden çekip kocamanlaşacak çok mısra buldum ben kendi adıma. Birer öğreti gibi şiirleri Serhat Bey'in aşk ağrıları arasında...

    Tebriklerimle...

  • 15 yıl önce

    Göz ucuyla bakarak değil, göz göze gelerek sevdim bu şiiri.

    Kutluyorum.

  • 15 yıl önce

    'dedim ya hep bir tutkum olmuştur sana hep bir yanım tutukluk yapsa da...!'dünü anlatan dşize ve öneri olan 'aynaya her baktığında yarınları görebilmen umuduyla...!' dün an ve yarın karşısında aşkın duruşunu gördüm.

    Satre 'nin Bunaltı romanını okumuş gibiyim dizeleri düşündükçe. ' Her an başka anları getirmek için var olur. Bütün yüreğimle yapışıyorum her an'a: Bu an'ın tek bir an olduğunu, öteki anların onun yerini tutmayacağını biliyorum, ne var ki yok olmasın diye tek bir hareket bile yapamazdım. Hemen bir başka ülkeye gideceğim. Ne bu kadını, ne bu geceyi bir daha bulamayacağım. Her saniyeye eğilip kana kana içiyorum, kuş uçurmamalı elimden, her şeyi derleyip toplamalıyım kendimde, bu güzel gözlerin kaçak sevgilerini, sokaktan gelen gürültüleri, alaca karanlığın yalancı ışığını: Ne var ki dakika akıp gidiyor işte, tutamıyorum, akıp gitsin diyorum. Küçülüyor, küçülüyor, kendine indirgendikçe büzülüyor. Şimdi son, başlangıçla bir oldu.'
    Nereye gitsen ne yapsan bu tutku ' Şimdi son, başlangıçla bir oluyor.'
    Biz hangi sürecindeyiz ki kendi dizelerimizin? Tebrikler Serhat.