Dudaklarıma Uğrayan Son Mısra

İstanbul'a ezan sesi düşerdi giderken sen
ve bir ambülans ölümü haykırırdı çığlık çığlığa.
Tüylerim ürperirdi bu insan suskunluğuna,
şaşırırdım...

Şaşırmıyorum artık hiç bir ayrılığa,
sanırım gün be gün büyüyorum sana...

Hiç bir kadın doyuramadı beni aşka,
hiç bir dudak nefes nefese bırakamadı,
hiçbiri sen gibi olamadı.
Yerini dolduramadı kimse; sen gibi...

Kalabalıkların en mahşerisinde,
yapayalnızım şimdi.

Yudumladığım sabahın ilk çayını
ve güneşi yolcu ederken yaktığım sigarayı,
bir basıma içiyorum...

Derken;

yalın ayak bir mısra uğrar dudaklarıma;
gül ve gamzelerini iliştir yanaklarına

ve bütün akşamları hapset sabahın ilk ısıklarına,
bütün ağlamaklı gözler ağmalıktan dem vursun,
gülen gözlerin seyrine dalsın gözler;

mısralarında...

03 Ekim 2009 136 şiiri var.
Beğenenler (3)

Henüz beğenen olmamış...

Yorumlar (6)
  • 15 yıl önce

    Kalem dikkat çekici...

    Oku/yorum.!!!!!!!

    Tebriklerimle...