Düşe Düşünür Dururum
Ezilince bir yaprak
Ayakların altında
Ne suçu var ki onun
Düşünür de dururum
Kendimi bir boşlukta
Savurur avuturum
Kutupta bir yaz gibi
Kavrulur da dururum
Susadıklarına
Kana kana
Ulaşabilmek için
Daha kaç fersah yol almak gerek
Düşünür de dururum
Başak buğday verince
Yeşerince tarlalar
Kuşların cıvıltısı
Kulaklarımı kaplar
Atmayınca uyku hapı
Daha dinç kalkılan sabahlar
Yaşadığıma şükreder
Her seher tespihe dururum
Zuhur edince akılda
Açılınca son perde
Doğruluklar izinde
Düşünürde dururum
Korkulara esir olan
Ne çok insan tanırım
Hepsinin hikâyesi
Yazılmamış sanırım..
Çok güzeldi abim yüreğinize sağlık👍