Düşleri Kefenli Çocuk
Sessizliğin içinden korkarak geçti çocuk
yıldız tozları ilişti ürkek kirpiklerine
bakir sabahlar beklerdi oysa
zemheri bulaştı avuçlarına puslu gecede
küflü duvarlarda eğleşmekteydi zaman
mavisi silinmiş denizlere doğru yola koyuldu
kürekleri düşlerine zincirliydi zihninde
gözleri tanyeri çizgisinde bir süre durdu
çok olmamıştı gece soyunalı siyahından
İlk ışıklara gebeydi dingin su
uzun saçlarından dökülürcesine öyle kırılgan
çıplak bedeni pek çelimsizdi doğrusu
eflatun boyalı tekneler yanaştı sığ limanına
bütün yorgun martılar karaya vurdu
yükseldi içindeki en ölü dalga
bedeni şubat soğuğunda yandı kavruldu
kırıktı, siyahi zırhında gizlenen sükûn
ardındaki aynalarda kalmıştı yüzü
kimsesizliğinde eğleşti sessiz
arzularken o en içten bir dirhemlik gülüşü
çabaladı göstermemek için bezginliğini
ilk çiy tanelerinden beyhude medet umdu
bestelenmeyen güfteler edasında geldi aklına elem
doğum sancısındaki güneşin kızılı içine vurdu
asıldı küreklerine rotasız sandalın
elleri sabahın ilk ışıklarında soldu ,kayboldu
dipsiz suların bağrına gömülürken huzur
ağlamaklı denizkızları bile selama durdu
yanaştı renklerden bihaber viran bahçeye
bir mahkûm edasında içi burkuldu
titredi sessiz sedasından çitteki telleri evin
yalan mahkemelerde mizan kuruldu
adımladı, varılmaza gidercesine ürkekti canı
bahçedeki kör kuyuya ilişti yorgun gözleri
safran sarısı saçları döküldü tel tel
sonsuza savruldu iç cebindeki yetim sözleri
açıldı ardına kadar kapısı zindan gecelerin
düştü sığındığı duvarın çatlaklarından özlenen yarın
kefenlendi düşleri ve gasb edildi gülüşü
içimdeki çocuğun bakir sabahlarının.
Eyvallah bülent bey değişik bir şiirimdir genelde böyle uzun uzadıya yüklenmem şiire ama bu başka işte onlardan. saygılar
Üstat Destan gibi dinledim sanki ! Kalemin masalsı Çocukluğuma gitti aklım Sanki nenem anlattı ve ben akıllandım bir kez daha ! Tebriklerim Çokça !