Duy Artık Beni Basra

Kendi davranışımdan yargıya iten olguydu aşkın,
kuşaktan kuşağa sürüp gelen sevda sözümün mihracesi,
artık ondan ötesi veya başkası olmayan sen
pesimizm oluyordu her yoklamayışın.

Kısıtlamaya, zorlamaya bağlı olmaksızın akan sevgim
derecikleri,çaylara onları Fırat'ımdan
ve Basra'sı sen olan körfez yüreğimin tapınağında,
bütün kirli kanımı aşkına kurban ederken,
Basra h/arap bulup ıraksama t/utkumu,
Nutkum ki Basra'm tutuklamışken.

Bütün hinlikleri ile gözleri petrol karası
gözlerine bakarken anlık dinî tören edasıyla
esir vaatlerle ablaklaşmış suret-i çakalların
gönül soframa av olmanın hayaline çökmeyi
üzerine kesiklenen, o bakışlarıyla beklerken
taşırmasaydılar fırtınalı denizimi
seni sevdiğimi söylemeyecektim Basra.

Düşünme veya davranmaya bahaneler bulmak için
herhangi bir şarta bağlı değilken seni sevmek
bir sevgiliye kavuşmak emelim olmadan
derdiminde metaötesindesin Basra.
N'lur öteleme aşkımı.

Yer kabuğunun, toz durumuna gelmiş her kara parçasında
bir senli filiz büyütüyorsam türlü kütle kırıntılarıyla,
yürümüş organik nedenlerin isim babası olan tarlaya.
verimini artırmak için değil sadece sen olduğun için,
miadımı o toprağa kemre diye saçarım Basra.

Basra!
Yorgunumu sırtlandığım dinlencem, manzaram
bak bir yokuşta yüklemişim ağır soluklu sevdanı.
Beşibirlik bir sevdanın mutasarrufu olan Han ülkemi
bozguna uğratma yokluğunla.

Basra!
kuşan amazon kadınlığını.
Aşkımda savaşçı yanına ihtiyacım var.

Hastalık dereceli şen kahkahana düştüm
Kaldır bayrağımı yerden
üzüntün olmamaktan yıkılmışım zaten.
Ki gözlerim yüzündeki güneşe doğsun
şetaretle, nam ile yürüsün elim elinde Basra.

Belirli olmayacakları iç dünyamda
uyandırdın madem izleme ondörtlük yüzünle.
Sana özgü bir ruhî hareketlilik varken
alfabemde ayrılık yazan harfleri
çoktan yaktım Basra.

Duru, sakin bir havada çıkan kuru soğuk korkularıma
zamanın büklüm solucanına ritimli sözleri karalarken
Basra gönlüne sesleniyorum
bırak yayılsın sesim ay düzlüklerine
nefesimle ?ki içine seni çektiğim-- duy beni Basra.

Donuk geçen yıllarım ısında, ışığında sentezlediği sevdayla
bak gözlerime o anda nasıl koyulaşırım aşkına.
Ki iklimlerin farklılık gösteren yeşil tonu
görencene baktığım göremcemde askıda kalsın
bir ömürötesi Basra.


//Aşkı ilk yazdığımda
kendisine itaf edeceğime söz verdiğim
Bülent Dürüst Ağabey'e //

12ocak10

13 Ocak 2010 261 şiiri var.
Beğenenler (15)

Henüz beğenen olmamış...

Yorumlar (24)
  • 14 yıl önce

    Güzel bir hediye olmuş bu şahaser mehmetim sana bi şeyler oldu son günlerde anlamadım sanma sakın😆😆😆Şiirin arkadaşlarımında demesi gibi alıp götürüyo gerçekten tadında ve kıvamında gerçek bir şiir olmuş tebriklerim sayfanda...ZEMO👍

  • 14 yıl önce

    Kutlarım kaleminizi deniz derya olmuş 👍

  • 14 yıl önce

    Yorumsuzum tadındayım şiirin.Selamlarımla

  • 14 yıl önce

    mehmet... çok güçlü kalemin var ve yüreğinle eşlik edince ortaya güzellik çıkmış tebrikler👍👍👍👍

  • 14 yıl önce

    Derya olmuş, Deniz olmuş Asra körfezinden çağlayan olup akmış Okurken bile alıp götürüyor insanı dalgalarında Tebrikler