Ecel
Ecelim, doğarken yollara çıkmış
Yıllarımda dura dura geliyor! ..
Zannetme, zamanı saymaktan bıkmış
Saatini kura kura geliyor! ..
Bir buçuk yaşında nazar, havale...
Zehirlenme, kaza; geldim, bu hâle.
Sıkıntı, bunalım; bak şu ahvale!
Yüreğimi bura bura geliyor! ..
Ya bir baş dönmesi, ya ağrı-sızı
Ya ateş, halsizlik, ya baş ağrısı...
Bunlar, taksit taksit ölüm sancısı
Mesajları, ara ara geliyor! ..
Hesaplı atıyor, her bir adımı
Herkesi tanıyor; bilir, adımı.
Sıfatı melektir, diğer adı mı?
Azrail'dir, kara kara geliyor! ..
Her can, o şerbeti elinden içer
Fidanı, ağacı orakla biçer
Yedi kat gökleri bir anda geçer
Yelkenleri fora fora geliyor! ..
Kimi murat almış; almamış, kimi...
'Allah'ın Kanunu' bu, yer çekimi!
Sûrla yeşerecek insan ekimi
Topraklara kara kara geliyor! ..
Nerdeyim, nasılım, bilir hâlimi
Bilir adresimi, bilir ilimi
Yüce Yaratan'dan almış, ilimi
Yollarımı sora sora geliyor! ..
Gece-gündüz, her an zaman sayıyor
Yıldırımdan hızlı ışık yayıyor.
Göklerde art arda yıldız kayıyor
Her bir cana vara vara geliyor! ..
Küçük-büyük, yaşlı ve genç demeden
Daha dişi çıkıp, yemek yemeden
Kundaktan çıkarıp, kesip memeden
Kefenlere sara sara geliyor! ..
Bazen yaş yedidir, bazen de yetmiş...
İster mutlu; ister, canına yetmiş...
Eceli gelince, anında yetmiş!
Her bir canı sara sara geliyor! ..
Kılıcı dışarda, durmaz kınında!
Ya doğar doğmaz, ya ana karnında...
Asla ertelemez, tam zamanında
Gökyüzünü yara yara geliyor! ..
Ölüm kayadadır, ömür buzdadır
Hayat şekerdeyse, ecel tuzdadır!
Asırlardan beri aynı hızdadır
Sessiz değil, nara nara geliyor! ..
Her insan, O Nur'dan gelen bir nurdur.
Dünyanın gidişi, tur üstü turdur
Haydi, elindeyse zamanı durdur! ..
O Nur'dan Onur'a, nûra geliyor! ..
Ölmün geldiği ebette haktır Bizim ölümle karşılaşmazmız nasıl İşte gerçek soru şu: Emanet verilen canı Yerli yerince kullandık mı? Ölümden sonrasına ne biriktirdik.
Evet müthiş bir kıssa anlatayım: Gerçekte ölen kim? Diri olan kim? İşte bunu anlatır Kur'an bir çok yerinde Allah'sız yaşamak ölüm olmaktır, Allah'ı bilmek dirilmektir.
Evet kıssaya gelince dinle, Hani Firavun vardı ya, Azgın insan, haddini aşan Şu emanet verilen hayatın Gereğini bilmeden Ölü yaşayan. İşte demişti Sihirbazlara Haydi en iyisini yapın Elbette Musa sizin büyüğünüz.
Ve sonunda gördü Sihirbazlar Onlar ölüydü önce Hakikati görmeden yaşayan Ve birden dirildiler.
Ey Firavun dediler Ölüm ve hayat Rabbmizden gelen Biz bundan önceki yaptıklarımız için af diliyoruz, İşte geldik gidiyoruz.
İster senin elinden gelsin ölüm İster başka yerden Sonuçta öleceğiz Ve sorulacak bize Ne yaptın en ektin verilen hayatta, Umulur ki o zaman diyeceğiz Rabbim İşte bu son buluş Bu şahitlikle geldik Ve Senin Alemlerin Rabbi olduğuna Şahidiz.
Dirilmek değilde nedir bu? Ölü olan Sihirbazlar mı? Firavun mu? Sihirbazlar o an iman ettiler dirildiler Peki onların şimdi yaşı kaç Ve hayatın anlamı ne Bu hak ile dirilmek değil de ne?
Anlam ve anlatımıyla mükemmel,
emeğine yüreğine sağlık,
saygılarımla
Kutlarım akıcı güzel bir bozlak olur.. eline yüreğine sağlık 👍
Nakış gibi sanatın incelikleri ile örgülenmiş şiir değerli üstadımızı kutlarım, sevgilerle
Her insan, O Nur'dan gelen bir nurdur. Dünyanın gidişi, tur üstü turdur Haydi, elindeyse zamanı durdur! .. O Nur'dan Onur'a, nı»ra geliyor! ..
..................................................😭sevgilerimleeeee