En Güzide Romandan, En Pervasız Şiire...
Bir zaman dilimine ithaf edilmiş
Popüler musiki yalanların tükendi galiba?
Git!
Kaldırım taşlarına da kazıyabilirim
Aşkın en davudi serenatlarını...
Veyahut
Çamur sokaklı bir köy yolunda
Kadının rehavetine kapılmış,
İhtiyar bir delikanlı gibi...
Körpe yatağımda
Vakti zamanı bir hayli geçen
Ölümü beklerim...
Şimdilerde kekik gibi
Makyavel kokuyor zati sokaklar.
Ben materyalist duyguların
Realist senfoni orkestrasında
Düm tek tek çalan dümbelek.
Sen asrın şairi,
Faziletli dansöz kıyafetinden
Nasıl da güzel dökülüyor mısralar!
Anlatamam...
Masal gibi çelimsiz,
Ağır bir roman misali;
Kahramanların arkasına saklanan yüreğim;
Nede güzel konuşurdu
Gözlerinin lem'a siyahında.
Öyle melül,
Öyle mel'un şimdi...
Yittiğin gibi gidiyorsun...
Garbın kollarında alev alev sükût,
Garbın kollarında Marmara sayhaları;
Biliyor musun?
Hala saklı durur yüreğimde
Sana olan sevdamın arı...
Bir hayli biçare,
Bir hayli İstanbul'um bu gün!
Şu kalabalık şehrin kalpsiz hengâmesin de
Bir hayli sensizim!
Biliyor musun?
Bugün,
Bugün,
Şu dünya da son günüm!
Git...
21 Temmuz 2009
05:39
Gönlüne yüreğine sağlık güzel dizelerden tebrikler😙😕👍👍👍