Erguvan Büyüsü
Bu akşam,
Toroslardan dökülüyorsun usuma.
Zaman, şarkının kifayetsizliğinden bakıyor.
Üşümüş çizgilerimizden,
Yosunları aşıp geliyorsun.
Pembeye yazılmış masallar suskun.
Eflatun güneşin gülümsüyor ince ince.
İşte ben böyle zamanlarda,
Sazının kırık teline tutunuyorum.
Sen bilmezsin sevdiğim,
Gözlerinin kahvesini hiç unutmadık.
Onlar ki anlamsızlığa en vakur duruştur yüreğimizde.
Çatlamış ellerinin hüzünlerinden,
Bitimsiz basamaklar ördük düşlerimize.
Yitirdiğimiz sabahları isminde sayıkladık,
Acılarımızı adımlarında maviye ayıkladık.
Her akşam,
Gidişinin ardından şiirlere nasıl ağladıysak,
Her sabah,
Gelişinle mutluluğu dibine kadar ıslattık.
Hani neredeyse,
Zehir zemberek sözcüklerini umutla harmanladık.
Birazdan ;
Leylakları soluyan ayışığında,
Gözyaşlarına yetişeceğim.
Ve çıkmaz sokağına girdiğimde,
Aşkın filmlerde bittiğini göreceğim.
Heyhat!
Bu ne zamansızlık,
Bu ne hain kaderdir...
Oysa
İki yürek,
İki bakış,
İkinin kızıl kıyametindeki gülüşlerimiz,
Hala meydan okuyor cüsselerine bakmadan.
Sen bekleme hayat!
Sürgün et sararmış benzimizi.
İstersen namert olsun bir önceki kadar.
Ama bil ki alın yazımız kavgadır!
Bil ki
Kimliğimiz hüzün,
Kimliğimiz yüzün
Ve kimliğimiz çok sesli erguvan büyüsüdür.
/ seni gördüğüm ilk gün sonsuz bir şimdiyle kuşatıldığımı hissetmiştim... /
Sen bekleme hayat! Sürgün et sararmış benzimizi. İstersen namert olsun bir önceki kadar. Ama bil ki alınyazımız kavgadır!
kaleminizi seviyorum... takibimdesiniz tebriklerimle sevgiler demet demet
..güçlü şiir iz bırakır..sevdiğim bir şiir türü..kaleminize sağlık..