Ey Bekleyişimin Yediveren Sevinci

-----




Diline acı sürülmüş yakamoz bakışlı yar
Tüm renklerin gizemi gözlerinde arya melodisi
Gülüşlerine biraz güz çökse de umursama
Biraz yeltensen devrilecek sırtından kahırlı yük
Adım adım adıma düşlenirsen
Ve eğer sevimden yana zerre kadar ısmarlama varsa yüreğinde


-Rehine bırakılmış şiirlerimin duygusu öksüz-


Karınca katarından titrerdi kuşların kanadı
Uçça,
Uyuşacaktı gökyüzü
Sıradan kekemeliklerde kalırdı cümleler
Sureti silgeçlere emanet edilirdi meleklerin
İyiliğin damarına zehir enjekte edilirdi
Duldasına yanan koca bir şehrin


Kumruların öpüşmesine gizini eken yar
Anlamsız lehçeler dilime sürülür
Anlamaktan öte sevine bulanıyorum
Yağmur mu..gece mi..hayalin mi..
Kirpiğime düşen senden bir damlamı
Sıradan cümlelerde ne efsunlu mısralarla titriyorum


Kan pıhtısından uzak ölüm

Ey ölümkarlığımın üzerine tuz süren yar
Sardunyanın güneşe muhabbeti kadar
Suyun toprağa bereketi kadar
Bulutun yağmura doluluğu kadar
Seninle var oluyorum


Ey bekleyişimin yediveren sevinci
Hangi vuslat çıkarır alnımdaki lekeyi
Vera sözümden uzak
Kaçıncıdır bu çocuk yüreğimdeki kızıl ihtilal
İnkar edilirken yediveren gül iklimine
Kerterken gövdemi hazandan yana bir tutam yeşil inkar


Ey yüzüne yakamoz gölgesi düşmüş yar
Sen denizden kabaran öfke
Sen med-cezirde çılgınca ruhat
Zılgıta uyanan şafak
Ve sazıma düşen mahur beste..