Ey Yar
Senin için miskü amberi şarabından içtim,
Döndüm,
Döndüm,
Döndüm,
Ayındım.
Dediler ki dost elinden Katre-i zehir içilir,
İçtim,
İçtim,
İçtim,
Susadım,
Yandım,
Dediler ki girme gönül kapısından içeri,
Girdim,
Baktım,
Baktım,
Arşa dayandım.
Yunus Emre'nin dolabına bindim,
Döndüm,
Döndüm,
Döndüm,
Dolaba dayandım.
Aşık Veysel'in ince uzun yoluna girdim,
Yürüdüm,
Yürüdüm,
Yürüdüm,
Ve sona vardım.
Beni Kaf Dağı'nın arkasına götüreceğini söylüyorsun,
Şaşkın,
Oğlu,
Şaşkına,
Kandım.
Asaleti çok aşağılarda olan insanların sözlerine,
Kandım,
Kandım,
Kandım,
Çok aldandım..
Ülkemin Gulyabaniler tarafından kirletilmiş ırmaklarına girdim,
Kirlendim,
Yundum,
Yundum,
Paklandım.
Tarihin kıldan ince sırattan keskince köprüsünden geçtim,
Durdum,
Düşündüm,
Düşündüm,
Ve ahmakça ağladım.
Hüseyin Turan/İstanbul
Tarihin kıldan ince sırattan keskince köprüsünden geçtim, Durdum, Düşündüm, Düşündüm, Ve ahmakça ağladım.👍
illede final derim her zaman
akıcı bir anlatım
sonderece anlamlı bir finaldi
aglasakta boş.
artık giden günler gelmiyorki deri
kutlarım şair dost emegin deger görsün 🙂
Eyvallah Üstat !😙😙