Fırtınadan Az Önce

Iraktır ellerim
Issız bir yol kenarına terkedilmiş
Alaz bir toprağın altında kalmıştır gökyüzü
Tırnaklarımın üstüne yazılmıştır
Acının mekruh izi
Şimdi ağlama vakti
Akmasın meyler boşa
Ağlasın Fırat ardımızdan
Ağlasın harman olsun yüzümüz





Uzat yüreğini ki
Öpeyim o nazende gözlerinden
Toprağın rengine belenmiştir ellerim
Yelesine yapışmıştır koskoca tarih
Bir ucunda mertliğim asılı
Bir ucunda ezilmişliğim
Faslın kaç beyti var söyle
Meşk edeceğim fecre kadar
Şimdi dinle
Dinle ki
Ta Nil'e kadar uzanır bu sonuncu kaside





Uzaktır gözlerim
Umut fay hattı gibi kırılmıştır
Engerek bakışlarım hüzne müpteladır
Serkeş birkaç dize dolanır beynimde
Nasılsa hazanda uyanacaktır
Nasılsa yaprağın kanadına asılarak
Bir hoyrat koparacaktır
Fırtınadan az önce
Gazellerin yüreğinde





Ve uzat yüreğini ki
Düşeyim gezdiğin yollarına
Yılların ardına saklanmasın hayalin
Bir kum tanesi kadarım sen var iken
Yokluğun çölde bir damla su
Şimdi ağlama vakti sevdiğim
Ayaz kazımışlar senli düşlerime
Ayaz vurmuşlar can evimden bin kere
Soğuk girerken bağlamamın tellerine
Hüzünlü bir beste çalar çığlığı





Bu kaçıncı kaside
Bir beyit yazmalıyım fırtınadan az önce...








Zekeriya EFİLOĞLU
Gaziantep
7.7.2008