Gebere
ben bir gebere otuyum lara'nın falezlerinde
denizden otuz metre yükseklikte...
mavinin kokusundan meyvelerimin mayhoşluğu
..................................................sarhoşluğum
dalgalar bastırır iç çekişlerimi içim sızlar
bu kadar yakın ve uzak olmak akdenize
kopsa bir fırtına kabarsa deniz
gözlerimin içine içine dolsa okyanuslar
açsam avuçlarımı yalvaracak kimsem yok
tanrım Gazzeli bir kız çocuğunun kanlı parmaklarında
ve kim bilir bombalardan korumak için
hangi taşın altına sakladı...
Bree Yakup
neden öldürmeye elverişli oğulların...
tanrım kayıp
ya sizin ki ?
nepalli bir şairin çığlığı gelir umutlu
benim dinim diyor
'pişmanlık duymadan yaşayabilmek ve
pişmanlık duymadan ölebilmek'
cevapla beni tanrım
neden içimizdeki engellenemez öldürme çılgınlığı
keşke hep çocuksu oyunlarda kalabilseydik...
benim dinimse koparıp köklerimi
lara'nın falezlerinden düşmek denize
en güzel otomobili yapmak deniz boncuklarından
ve kıyasıya yarışmak deniz atlarıyla
sevişebilmek yunuslarla balinalarla...
avuçlayabilmek kansız ellerimle
yahudi bir çocuğun günahsız ellerini...
yok illaki rodos'a mı gitmeli
ve bir rodos'lu bakirenin ellerinden mi
sunmalı sevdamı...
bir gebere otuyum lara'nın falezlerinde
ve her gün şavkımında ayyaş bir pezevengin
idrarıyla yıkıyorum yüzümü
bir rus yosmasının gözyaşlarına tanıklık edip
ağlıyorum...
takılıyor gözlerim aşık bir martının süzülüşüne...
ezop aralık ikibinsekiz
Şiir 11.01.2010 da yayınlanmış, olumlu ya da olumsuz tek bir yorum almamış, hani şairin ilk şiiri mi diye düşündüm tanınmıyor diye kimse bir şey yazmamış (ki bir şiire yorum yazmak için illa şairini tanımak gerekmez diye düşünüyorum) yok şairin bir kaç şiiri daha mevcut sitede ve nasıl olmuşsa bu şiir 17.01.2010 da haftanın şiiri yani son bir hafta içinde yayınlanan en güzel şiir, ya da ben mi böyle olduğunu sanıyorum bu şiir buraya farklı bir maksat ile mi asıldı biri yada birileri beni aydınlatsın diliyorum. Saygılarla.