Gece Nöbeti
/Ölüm sarısının diktatörlük kurduğu
Güz yapraklarını,
Tek kişilik musalla beyazı yatağımın üzerine
Serptiğin-
Camdan umutlarımı,
Yeniden acımasız kum tanelerine çevirdiğin,
O mendebur günden beri,
Her gece nöbetteyim.
----
Sol elimde
Bir kadeh kan kırmızı şarap,
Ki yüreğim intihara meyil etmeden
Bir kez daha düşünsün diye,
Çünkü aslen bende ayıkken sarhoşlardanım.
----
Sağ elimde,
Boynu bükük ruhu küllenmiş yarım cigara,
Ki ciğerlerim bayram ettikçe yaşadığımı sanayım diye,
Çünkü sen gittiğinden beri aslen ben,
Boğulurken nefes aldığını sananlardanım.
----
Yaptığım şeyler her gece nöbetinde bir ritüel artık...
Senin-büyük boy natüralist portrenin,
Karşısında fikr-i firar etmesine göz yumarım,
Deli gömleği giymiş hüviyetimin.
----
Zifiri uçsuz bucaksız yerlerden ikametgah aldı mı,
Boş bıraktığın odanın tüm haritası katrana boyandı mı,
Önce zatıaline teşekkür borcumu öder,
Sonra kurulurum baş köşeme,
Başlarım kırık dökük,derme çatma tümcelerle konuşmaya.
----
Hep bir kısır döngü içinde,
Hep aynı şekilde.../
(Sevda)
Anımsarım hala sana dair sıcak,içten tebessümlerimi,
Bilirdim o vakitler yani sen boynuma kollarını doladığında,
Sureti net hayallerinde,
Korkmadan usumuza saldığımız güneş yavrusu düşlerinde,
Seninle bana geldiğini,
Lakin artık hepsi tası tarağı toplayıp,
Tek satır karalamadan tren çığlıkları arasında seninle yitti.
Eski delikanlı naralarım olsa,
Koşardım peşinizden-getirirdim sizleri,
Yapmadım,
Yahut yapamadım-bir ben kaldım geriye,
Belki de hayat bu fazladan (a) harfinde gizli.
----
(Deniz)
Kocaman bir manasızlık teşkil etmen dışında,
En büyük kinim senin önüne eklenen masmavi sıfatına,
Cevap versene!!!
Onun gözlerini almak neden,
Neden onu unutmamı engellemek,
Halden anlamamak neden?
Zabıt tuttum en meşrusundan imzası her şeyi tamam,
Şahittin-tek şahittin sen,
O beni bırakıp gider-ve ben sığınacak bir kara ağaç gölgesi,
Bulamazken...
----
(İhanet)
Adın dudaklarımı o denli yakıyor,
O denli acı veriyor ki zikrin bana,
Kendimi kabuk bağlayan lakin her gün tekrar kanayan,
Üzerine tuz basılan iyileşmeyen bir yara gibi hissediyorum.
Riyakar,
Biçimsiz,
Şekilsiz,
Tanımsızsın,
Yatacak yerin yok şu cihanda.
----
(Sema)
Aynı gök kubbeyi bir yürekle bir ruhla paylaşmadan,
Yerin senden-senin yerden farkın yok,
Ha toprak bile beni onsuz kabullenmez,
Yerin yedi kat dibi tükürür bu berduş bedeni,
Ha bulutların üzerinde yürüyemem,
Düşürürler onsuz halimi,
Sonuç itibari ile aynı hepsi.
Utanarak özür dilerim kanayan avuçlarımla senden,
Beni onsuz kıldığım için...
----
(Ayrılık)
Bre yüzsüz tadı yok hiçbir şeyin sen yüzünden,
Gül kokusu gezinmez artık saçlarım arasında,
Akşam sefaları açmaz sol yanımda,
İmbat esintisi tenimi okşamaz,
Yaz yağmurları arındırmaz beni.
Bilirdim sana yapacağımı ben aslında ya neyse,
Uğraşmayacağım söz verdim tek kişilik gidişe.
----
/Ve yine gün pencereleri kapıyı zorlamaya başlar,
İşim biter gider kayıp ve ölüm ilanlarında,
Benliğimi ararım ta ki o geceki nöbetine kadar.
Bu gecede rahat yok sana usta,
Bu gecede karabasanlar yanında kara cellatlar öte tarafında.
Deniz)
Kocaman bir manasızlık teşkil etmen dışında, En büyük kinim senin önüne eklenen masmavi sıfatına, Cevap versene!!! Onun gözlerini almak neden, Neden onu unutmamı engellemek, Halden anlamamak neden?
Zabıt tuttum en meşrusundan imzası her şeyi tamam, Şahittin-tek şahittin sen, O beni bırakıp gider-ve ben sığınacak bir kara ağaç gölgesi, Bulamazken...
her bölüm ayrı güzel ama deniz varsa bende varım sevgim çok şair özlemişim sizi okumayı👍👍👍👍👍
Sol elimde Bir kadeh kan kırmızı şarap, Ki yüreğim intihara meyil etmeden Bir kez daha düşünsün diye, Çünkü aslen bende ayıkken sarhoşlardanım.
Sağ elimde, Boynu bükük ruhu küllenmiş yarım cigara, Ki ciğerlerim bayram ettikçe yaşadığımı sanayım diye, Çünkü sen gittiğinden beri aslen ben, Boğulurken nefes aldığını sananlardanım.
tebrik ederim
çok güzel bir şiirdi
yüreğine kalemine sğalık abim