Geleceksen Öyle Gel

Şiirin tamamını okuyan sevgili abimiz uzun buldugu için siirin bütünü bozmayacak sekilde siiri kısaltmıs eee ne diyelim gönlünü kıramazdım buda böyle olsun sevgili dostlar




Hayatı tüm yüküyle sırtlayıp
Kurumuş otlardaki suretini alıp
Omuzlarıma attığım nefesinle
Hayallerimi yerde sürükleyerek
En koyusundan lacivert geceye
Yürüyorum


Zihnimde
Tutsak kalmış düşüncelerimle
Yarı umutsuz,
Yarısı umudun kıyısından savrulmuş
Islak kirpiklerimin taşıdığı izlerle
Maziye gömerek her şeyi
Gidiyorum!

Adımlarım kuşbakışı izlerken bizi
Ensemdeki yıldızların ışığıyla
Sessizlikle yarışır gibi
Karanlıktan
Saçlarındaki şafakların kızılından
Korkarak kaçıyorum


Ahşap duvarlarımın nemini
Kendime ayırıp
Özlemlerimin esintisiyle
Çocukluğumdaki
Kağıttan gemimle
Rüzgarın estiği yönde
Umuda teslim olmaya gidiyorum.

Bir gün
şafağın özlemini duyduğunda
Güneşi yakana takıp
Bağrında ki sümbül kokularıyla
Gündüzü yoluna katarak
Keşkeleri delik heybenden atıp
Ardından bakmayacaksam
Öyle gel!

Gelirsen eğer
Gözlerindeki pırıltılarla
Ay ışığı dolanmış saçlarında
Saklambaç oynayacaksak gel.

Sana taştan bilyeler bırakmıştım
Saklandığım mor bulutların ardına
Beni sana bırakan leyleğin gagasında
Hayallerimi bağladığım kanatlarında
Düşmekten korkmayacaksan
Öyle gel.

Gelirsen eğer
Dizlerini kırıp toprağa
Baharın taze kokusunda
Cemreden çaldığın kar sularıyla
Çamurdan yaptığın kalenin surlarına
Beyaz bayrak çekeceksen
Öyle gel.

Sarı papatyayla baktığın falda
Boynuna taktığın poyrazın acısıyla
Ihlamur kokan bağın yamacında
Tezek kokan bir köyün odasında
Ellerinde kalan
Hanımeli kokusuna
Çamdan çıralar tutuşturacaksan
Öyle gel!

Yoksa
Kal mazide
Hatıralarımızı göm
Ayak ucundaki
Gözyaşlarımın içine
Sakın gelme!


18/03/2009