Gelme Gusletmeden İhanetini
/Kirpiğimin ucuna bıraktınya kendini
Uykulara düşmüyor gözlerim
Gözlerime düştüğün kadar.../
Ellerimde tünüyor
Geceden kalma sabahlar
Sırtıma yıktığından beri ihanetini...
Kırgın sözlerim dudağımda kördüğüm
Lâl ağıtlarımdan
Çığ gibi düşüyorum
Susturdukça yüreğimi sana
Dinmeyen kederimin
elinde üşüyorum...
Kaderimin gözleri kör
Dili dönmüyor
Adınla anılan sözlerde ağlıyor efkâr
Bileti kesilmemiş seferinden yadigâr
Vedasız vedalarda
sızlıyor ayrılıklar
Sendeki ben kadar yalnızım şimdi
Oysa koca bir kent kadar
Sevmiştim seni...
Dem bu...Dem
İçimde yokluğun koparırken kıyametini
Bilme
Gözyaşımla ödettiğin
Aşkın kefaretini
Görme
Gönlümde açan kan çiçeklerini
Gelme
sakın gelme
Gusletmeden yâr ihanetini...
20,03,2011
Bir dinletinin bedelsiz yolculuklarından kendine dönünce yürek ılık bir mevsim alacasına düşer bedeni, gecenin içinden süzülerek aktıkça ter. Her bekleyiş o emsalsiz yolculukların kilitli kapılarında onurlu bir iç çekişle sarar bedeni, onulmaz bir yara gibi içimizdekileri dışarı döker... Tebrikler...
bir duygu sağanağı içinde hissettim kendimi..şiirin prensesinin kaleminden şiir okumak ayrı bir keyif..teşekkürler bu güzel paylaşım için....kutluyorum...👍👍👍👍👧👧