Giderken Keşkeler Bıraktın Ardında

şimdi, göremeyecek miyim vurgunu olduğum o gözleri?
bir çırpıda silmek bu kadar mı kolaydı kıymettar sözleri.
neye borçluydum anlasam bu firardaki ivecenliği.
öyle bir anda söner mi sandın, yaktığın bu ateşin közleri.
söyleyemediğim sözlerle çınlıyor mu kulakların geceleri?

şimdi, dokunamayacak mıyım ellerimi bağladığım o soğuk ellere?
bakamaz oldum seni simgeleyen yüzlere, gem vurdu bu gözlere.
hicapsızlığın birikmekte, içimde volkan oldu patlamak üzere.
ihtimamla kurduğum hayaller bulut oldu, yağıverdi üzerime.
hafakanlar bastı beni, beynimde kargaşalar sürmekte.

şimdi, öpemeyecek miyim tattığım o bal dudakları?
bu git gel sevda durakları artık yeterince hırpaladı.
daüssılaya doydu kalbim, meczup krizleri zorluyor kapıları.
bitmek bilmez kasvetli geceler senden kalan en müşakatlı anı.
sen, düşündükçe çıldırtan, daha da karmaşıklaşan bir kanı.

şimdi, saramayacak mıyım kollarımı doladığım o narin belini?
yaşadım da anladım, aşkın bulantılı ve kaçınılmaz gerçeğini?
sildin süpürdün, kalmadı, damla damla aldın yaşama isteğimi.
cesur gönlüm artık köşeye sıkışmış korkak bir fare gibi,
başta şekerdi ama kusamıyor şimdi zehre dönen sevgini.

şimdi, okşayamayacak mıyım elimi eriten o ipek saçları?
ben hak ediyor muyum yoksa saçıma erken düşen bu akları?
sanma ki aşkınla kirlettiğin kalbi pakladı bu göz yaşları,
çok fazla şey bıraktın ardında, gömmek zor senden kalanları.
yaşananlar akla geldiğinde, tetikliyor dehşetli sancıları.

şimdi, tenim değmeyecek mi beni yakan o çocuksu tenine?
bir dokunuşun titretirdi beni, işlerdi bütün bedenime.
çıldırıp isyan etmek olmaz, yakışmaz da inancı bütün birine.
iyice edepsiz oldum, biraz müstehcenlik karıştı sözlerime.
önce aşkınla erittin, sonra türlü acılar kattın akide şekerime.

şimdi, duymayacak mıyım içimi titreten o masum sesini?
ılık bir yaz rüzgarıydı, çekerdim içime heyecanlı nefesini.
söndürdün yüzümün şavkını, aldın mı bari abes hevesini?
heybetli bir şekilde çektim içime sigaramın son nefesini,
hiddetle kalktım, çaldım duvara nihayet içki şişesini.

bu ıslak gözler, bu titrek eller, bu masum dudaklar...
bu beden hasretine dayanamaz, toprağa karışmak isterdi de.
o vurgunu olduğum gözler, keşke bakmasaydı başkasının gözlerine,
o ellerimi bağladığım ellerin, keşke dokunmasaydı başkasının ellerine,
o tattığım bal dudakların, keşke olmasaydı bir başkasına meze,

bu ıslak gözler, bu titrek eller, bu masum dudaklar...
bu beden hasretine dayanamaz, toprağa karışmak isterdi de.
o kollarımı doladığım belini, keşke dolamasaydı başkasının kolları,
o elimi eriten ipek saçları, keşke okşamasaydı başkasının elleri,
o yakan çocuksu tenin, keşke değmeseydi bir başkasının tenine,

keşke, giderken kopardığın fırtına, kırmasaydı en yeşil dallarımı.
keşke, nefretim örtmeseydi sana olan bitip tükenmez dediğim aşkımı.
keşke, yazık etmeseydin de bunca emeklere, almasaydın benim ahımı.
keşke, hiç giymeseydim bu karanlıkları, dolsaydı bu nefretin miadı.
keşke, hiç karşıma çıkmayıp, keşkelerle süslemeseydin hayatımı.

01 Haziran 2009 23 şiiri var.
Beğenenler (4)

Henüz beğenen olmamış...

Yorumlar (6)
  • 16 yıl önce

    abi dehşetül vahşet bir şiir olmuş gerçekten okurken çok duygulandım.yüreğine sağlık çok çok süperdi.bu şiir ölmesin👍👍👍👍👍