Gittin Sen
Biliyormusun diye sormayacağım,
çünkü bilmiyorsun yaşadıklarımı
Bilemezsin yıkıp gittiğin
bu yüreğin yaşadığı depremleri
Bilemezsin hüznün arkasında
devleşen çekilmesi zor acıları
Sormuyorum sana,
sormam için neden yok,
çünkü nedensizce gittin sen
Bırakıpta gittiğin bu enkazın altında kalan sıkışmış gönlü
Ne bir itfaiye, ne bir jandarma, nede bir akut görevlisi çıkarabilir
Kendine ceza verircesine, kendini hücreye kilitlemiş kalbi
Ne bir polis, ne bir avukat, nede bir hakim kurtarabilir
Ölmeyi göze almış, yaşamdan bıkmış, diri diri mezara girmiş aşkı
Ne bir müezzin, ne bir imam, nede bir dua geri getirebilir
Anlatsam sana anlamazsın,
gerek yok,
anlamsızca gittin sen
Döneceğim dedin, söz dedin,
bugün gidişinin altıncı senesi oldu
Ne bir haberin geldi, ne bir mektubun,
varlığından bile bihaberim
Yollara bakmakla yoruldu gözlerim,
alev alev oldu içimdeki özlemim
Gözlerim her geçen gün
takvim yaprakları gibi soldu
Giderken bir veda bile etmedin
yada gerek görmedin,
habersizce gittin sen
Ardına bile bakmadan
gecenin bir yarısı
sessizce gittin sen
19.05 2007
gidişlerin içindeki acımsı tadı buldum zehir zemberek sevdanın dudaklarında ve öyleki bir yaş olup süzülmüş kaleminin yanaklarından kelamına sağlık saygılarımla hep sessizce giderler zaten ya da...