Gölgeler

anne
bir dönem mağrur ve dik başlı alevlerle
yandı kitaplar
karartma günlerinin izbe sokaklarında
düşünceler hüküm giydi hükümsüz zamanlarda
güvercin kanatlarına mühür de vuruldu
oysa
hiçbir güvercin uçmadan yapamazdı değil mi

biliriz
kaç karanfil soldurdu darağaçları
urganlara kaç ayıp asıldı
kaç şafak ağladı kızıl gözyaşlarıyla
ben hiç bu kadar korkmamıştım
sinsice sokulan karanlıktan
ellerini ver anne

o zamanda yoksuldu çocukların düşleri
ama yine de ekmek kavgası kadar onurluydu yaşamak
yaşamak bir çınar gibi
gölgeleyerek ayrıkotlarını
ve ölmek
bıçak gibi kesip bir yerinden hayatı

biz hiçbir zaman yel değirmenlerine yenilmedik
gül açtık kanadığımız yerden
bir de türkülerimiz vardı
baston gibi dayandığımız
biz hiçbir zaman umutsuzluğa devrilmedik
azığımızda bir tutam ışık vardı hep
kara günler için
inancımız vardı göğüs boşluğumuzda
büyüttük bir bebek gibi
susadıkça su verdik
yeşerttik

hadi şimdi anlat bana anne
kim bunlar
ben hiç bu kadar korkmamıştım
kimliksiz gölgelerden


16 Mayıs 2009
nuriye zeybek

05 Nisan 2010 48 şiiri var.
Beğenenler (14)

Henüz beğenen olmamış...

Yorumlar (13)
  • 15 yıl önce

    2.

    • Oh be, kurtuldum! En iyi coğrafya profesörünü bile getirsen bu haritayı akşama kadar düzeltemez! Aradan on dakika geçtikten sonra oğlu babasının yanına koşarak geldi:
    • Babacığım, haritayı düzelttim. Artık parka gidebiliriz! dedi. Adam önce inanamadı ve görmek istedi. Gördüğünde de hayretler içindeydi ve oğluna bunu nasıl yaptığını sordu. Çocuk şu ibretlik açıklamayı yaptı: -Bana verdiğin haritanın arkasında bir insan resmi vardı. İnsanı düzeltiğim zaman dünya kendiliğinden düzelmişti!

    Özgür düşünceye ulaşacak bilimi özümsemiş insanların olduğu bir toplum özlemiyle... tebrikler Nuriye Hanım..

  • 15 yıl önce

    ne güzel bir dönem tasvirinin şiirselleşmiş hali.

    anlatım yine her zamanki gibi.

    çok güzeldi.

    sevgiler.

  • 15 yıl önce

    1. 'biliriz kaç karanfil soldurdu darağaçları urganlara kaç ayıp asıldı kaç şafak ağladı kızıl gözyaşlarıyla ben hiç bu kadar korkmamıştım sinsice sokulan karanlıktan ellerini ver anne'

    Kimliksiz gölgeler, ki insan. İnsanı düzeltemedikçe kendisinin kendi gücünün ne olduğunun ayırdımına varmadıkça korkularımız hep olacaktır. Dar ağaçları hep kurulacaktır.. Haydi benim hiç gülemediğim bir fıkra bu.

    Adam, bir haftanın yorgunluğundan sonra, pazar sabahı kalktığında keyifle eline gazetesini aldı ve bütün gün miskinlik yapıp evde oturacağını hayal ediyordu. Tam bunları düşünürken oğlu koşarak geldi ve parka ne zaman gideceklerini sordu. Baba, oğluna söz vermişti; bu hafta sonu parka götürecekti onu ama hiç dışarıya çıkmak istemediğinden bir bahane uydurması gerekiyordu. Sonra gazetenin promosyon olarak dağıttığı dünya haritası gözüne ilişti. Önce dünya haritasını küçük parçalara ayırdı ve oğluna uzattı:

    • Eğer bu haritayı düzeltebilirsen seni parka götüreceğim! dedi. Sonra düşündü:

    %..

  • 15 yıl önce

    yüreğinize ve yazan kalemine sağlık çok güzeldi Saygılar,selamlar. kucak dolusu

  • 15 yıl önce

    teknik yönden güçlü ve anlatımı yoğun bir şiir okudum. tebrikler