Günah Yangınları
Belki bir kış güneşinin ardına saklanacaksınız
Hani avuçlarınız eksildiğinde hayalinizde
Nefsinizi soluyacaksınız parmaklarınıza, rengi değişmeyecek
Üşüyeceksiniz her Temmuz'da
Morlaşacak dudaklarınız
Öpmeyeceksiniz kömür ocağında demlediğiniz çay bardağını
El örgüsü hırkalar asacaksınız omuzlarınıza
Kaburgalarınızda isimsiz rüzgârlar
Saçlarınızı salacaksınız
Efil efil
Kopan saç telleri
Sevişecek kumsalda
Koynunuzda yalnızlık
Bir içim rüya kalacak geceden
Kovamayacaksınız
Bir yudum ben düşeceğim kadehlerinize
Yolumu çalmışken yeni kahırlar
Kendinizi içeceksiniz körkütük
Dudaklarınızda acı bir üzüm tortusu
Sallanan ayaklarınızda çizeceksiniz adımın baş harfini
Bekâretini yitirmemiş kumsala
Muhayyer bir şarkının birkaç cümlesi takılacak kulaklarınıza
Beni duyacaksınız yakamozun kayaya sırnaşmasında
Beni uyduracaksınız ezgilere
Kaçışacak notalar martının kanatlarına takıp bemolleri
Susacaksınız
İçiniz ağlayacak
İçinize yağacağım kırkikindiler gibi
Islanacaksınız avuçlarında birkaç kuruş takılan dilenci misali
Şükürlerinizi çalacak tanrı
Emanet aşkların gölgesinde
Kaçışacaksınız bir çınarın boyunca kavuğuna
Utanacak ıslaklığınız
Ve kuruyacaksınız
Kerbela misali
Çiroz iplerine asılıp tenlerinizden
Etleriniz kokuşacak, yangınlarda
Meze olacaksınız
Bir içimlik rakı
Bir yudumluk kokmuş balık
Şer masasında
Kaybedeceksiniz
Gözlerinizi
Gözleriniz düşecek
Yuvalarından
Girdaplarında denizin öfkesi yutarken içinizi
Hatimler indireceksiniz nafile
Son yolculuğun son durağına uğramadan önce
Beni öleceksiniz
Kör bir musallada ters yatıp
Şehrime el sallayacaksınız
Dilinizde tükenmiş bir veda şarkısı
Söyleyemeyeceksiniz
Meçhul zamanlara yol alırken
Ahretiniz yanacak
Günah yangınlarıyla
Bir yudum su dileneceksiniz
Mavi meleklerden
Kızıl şerbetler dökülecek dudaklarınıza
Kavrulacak
Tüm öpüşmeler
Gıyabımda...
''teşekkürler güne seçenlere,yorum ekleyip yürek verenlere''
düşer usta öyle bir düşer ki; meydamların ahı olur kadehlere vurur yüzümüzde yürüyen damlalar...
iyi geldin be usta.