Günün Yarısı Hayatın Karası
Yine istemsiz perdeleri çekti ellerim
Güneşe karşı olan hassasiyetim
Işığın gözlerime olan merhametsiz yaklaşımı
Düşünüyorum da
Tüm bu şeyler beni ne kadar da yoruyor
Bazen kaldıramıyorum
Her gün
O gün bu gün diye uyanıyorum
İçimde beni motive etmeye çalışan fısıltılara kulak kesilip
Çocuklar gibi onlara sarılıp mıncıklamak istiyorum
Ama
Bir saniyecik
Sadece bir saniyelik kapatıyorum gözlerimi
Siliniyor her şey aklımdan
Yine en başa dönüyorum
Demek ki diyorum
Kötü alışkanlıklar insanın üzerine daha çabuk yapışırmış
İyi olanlardan daha fazla yaratması için Tanrı’ya daha çok yalvarmak lazım
Adını hatırlamaktan haz etmediğim birçok kişi var geçmişimde
İçinden çıkamadığım birçok çelişki
Ama
Unutmak kolaya kaçmak gibi geliyor bana
Başarısızlıkmış sanki
Kocaman bir yenilgi
Eeee ben de ne yapıyorum
İnadına inadına hatırlatıyorum kendime adlarını
En güzel dersler hatalardan çıkar diye boşa dememiş birileri
Kimilerine göre oldukça başarısız biriydim
Hiçbir zaman birikim yapacak bir kafaya sahip olmadım
Ancak günü çıkartacak kadar kazandım demek isterdim
ama
Günün yarısını bile zar zor getirirdim
Gerçi şikayet etmedim hiç bu durumdan
Öyle ya
Bana ne lazımdı ki bu hayatta
Hava bedava
Su bedava
-kısmen olsa da-
Yosun kokusu alana
Yanında martı lakırtısı bedava
Doya doya kullandım bedava olan ne varsa
Ama
Hep dikkat ettim simitin yarısını cebimde saklamaya
Bedava diye mutluluklara karşılık verilmeyecek sanma
Ah ah
Aslında hiç gözüm yoktu
Öylece gelip gidesim vardı bu hayattan
Neyseki tesadüf geldiğim bu yerden
Gitmeye de az kaldı hesaplarıma göre
Gerçi matematikte pek iyi değilimdir ama
Görünen köyler için kılavuz tutmaya gerek yoktur herhalde
Neyse işte
Ne diyordum
Bakıyorum insanlara
Ölümü düşünüyorum bolca
Bu dünyadan gidip de asla dönmeyenleri görüyorum
Onca hırs
Onca kavga
Bir kağıt parçası için yaşanan onca tatava
Neye yaramış ki
Sonuç değişmemiş hiç
Bedava olanlar dışındakileri de götürememiş hiçkimse gittikleri o uzak diyarlara
Yani dost
Demem o ki
Günün yarısı
Hayatın karasından daha tatlıdır sakın unutma
Not;
Desteğinden dolayı değerli abim Uğur Arslan’a teşekkür ediyorum.
Günün yarısı,hayatın karası başlı basınar şiir .Ne parçalar sığınmıştır sayfalarda,uzak diyarlara ve en yakınlara.Güzel kaleme hep sevgilerle...
Hayat veren her şeyi mükemmel bir şekilde dizayn etmişti. Mesela portakal ağacı. Bakanların gözünde önce kuru bir odun görünen kahverengi siyah ağaç gövdesinden ummadığım incelikte dallarıyla turuncu renkli portakallar hem rengi güzel göze hoş gelir hem kokusu güzel ruha hoş gelir tadı güzel bedene gıda olur ve dokunmasak bıraksak kendi haline hep bedava bir güzellik olarak kalacaktı bazı aç gözlüler şimdi o portakal bahçelerine lüks oteller yapıyor bedel biçiyor statü koyuyor sınıflara bölüyor ve birilerini mutlu ederken diğerlerini mutsuz ediyor. Hayat verenin bedavalarını, hayat bulanların hırsları ve nankörlükleri çirkinleştiriyor ne yazık ki
Günün yarısı hayatın karasından tatlı ondan daha tatlı olanı ise günün kalan yarısını hayatın karasını çıkarmakla başka hayatlara güzel dokunuşlarla olsa gerektir.
Tebrikler nesildaşım eksik olma sevgilerimle
Hayat serüveni budur işte perdeyi çeksen de bir gaz lambası ışığı mutluluğa çocuklar gibi sarılmaktır tebrik ederim Menekşe uzun ama sıkmadı şiir kalemin var olsun
şiir neden bu kadar uzun derken - ki yaşam uzun mevzudur - Uğur'un elinin değdiği belirtilince mesele çözüldü :)) . ünlü bir yazara sormuşlar "neden bu kadar uzun yazıyorsunuz ? " diye ; " kısa yazacak kadar vaktim yok ! " demiş .. doğrudur ...
İnsan her zaman okuyamaz, ben sadece finale asılı kaldım. Çok güzeldi finali; Günün yarısı, hayatın karasından daha tatlıdır, unutma!;) Nesildaşım eksik olma, hep var ol. ;)