Hasret Yansımaları - Son
Ben ki
Haylaz bir çocuğun gözlerindeki maviden 
bakıyorum mutluluğa
Dişleri çürümüş kızın 
sarı saçlarına takıyorum umutlarımı
Uzağıma düşen ellerinden baharı kokluyorum
Hadi Tanrım
Durma sakın
Yağdır üzerime evrenin tüm acılarını sağnak sağnak
Bil ki ıslanmam
Canımı acıtmaz
Güneş kokan gözlerin yokluğu kadar
Mevsim bahara göz kırpsa da 
ben sonbaharda kalmışım
Sayfa sayfa dökülür 
umut ağacının yaprakları
Bir yanım güneşe özlemler büyütürken
Sol yanıma güz sancıları birikir usulca
Korkarım...
Hangi çiçeği koklasam 
sen olur kokusu
Yanmayan sokak lambalarının altında
Gidişine ağıtlar yakarım 
Herhangi bir denizin
herhangi bir kıyısında
Bir sabahçı kahvesinde
Düşler peydahlarım
Gelmeyecek bir yolcu gemisinin güvertesinden
Kucak açarım gülümsemelerine
Kahveci çırağının
''kaç şeker olsun''sesiyle
Dönerim acımtırak gerçeğime
Gün ağartısı çöker saçlarıma
Martı sesleri
Yosun kokusu bir taraftan
Kan kırmızı gözler eşliğinde
Bir hasret sabahına daha yelken açılır.
Makul olmayan bir zamanda
Umuma açık 
gariban bir simitçi tezgahında
Sıcaklığını özlerim
Bilirsin ya... yokluğunda bir tek gözlerim üşümez
Hicaz bir gecenin şiiri olacaksın ömrümce
Adına yazılmış sözlerim kirlenmeyecek
Mehtaba küskün gecelerde
Odamın en müstesna köşesine 
asacağım gülüşlerini
Seni düşünürken
Tebessümler yeşerecek dudak kıvrımımda
Ve ben seni gözümden düşürmeyeceğim
Gittin ya...
gözlerimde gözlerini bırakıp
Hasretinin tüm yansıması şimdi gerçeğimde yaşamakta
Bil istiyorum...
Yokluğunda
Adını dilime doladım,
herkes seni tanıyor artık
Kahve karası gözlerinde 
umut yaşattığını biliyorlar
Geceye aydınlık olup düştüğünün
Herkes farkında
Senin geçtiğin sokaklara kimse çöp bırakmıyor
Yüzünün değdiği her mekanda güller yetiştiriyoruz
Yağmur sonraları sen kokuyorsun mesela
Bir ben değil 
Tüm şehir yokluğunu yaşamakta

Tüm şehir yokluğunu yaşamakta kutluyorum Mahir bey harika 👍👍👍