Hasretin
İçimdeki fırtına, çatlayan gökyüzüsün;
İzahı mümkün değil, öykün nasıl yazılır?
Yokluğunla gecemde karanlığın gözüsün,
Korkarım bu rüyanın büyüsü de bozulur.
* * *
Tuzağa düşmüş ruhum, akla atılmış pusu,
Sensiz kurulan hayal çekilmiyor doğrusu,
Geçmiyor boğazımdan ne bir lokma ne de su,
Ayrılık, ta burama boncuk boncuk dizilir.
* * *
Hasret bu acımasız, sevenlerden zoru var,
Her gönülde bir güzel, özlenecek biri var,
Nedensiz ayrılığa sorulacak soru var.
Sen yoksun, takatim yok, diz bağlarım çözülür.
* * *
Gelişini kıskanır leylağa doymuş bahar,
Solunan her nefeste sanki senin kokun var,
Fidan sana canlanır, kelebek sana uçar,
Güzel omuzlarına bir güvercin süzülür.
* * *
Duam bu, gerçek olsun her ne ise muradın,
Sen uslanmaz gönlümün bitmez şarkısı kadın,
Unutulmaz ne şanın, ne sevda yüklü adın,
Yüreğimin en derin köşesine kazılır.
tebrikler yüreğinize sağlık.. ama haddimi aşarak belki bir şey söylemek istiyorum ilk iki kıtayı okurken doğrusu biraz zorlandım anlam olarak güzel..kafiye de var ama sanki birşeyler eksik gibi.. özellikle ikinci kıtada "[i]Geçmiyor boğazımdan ne bir lokma ne de su[/i]" dizesi kendisinden sonra "[i]Ayrılık, ta burama boncuk boncuk dizilir[/i]." dizisi gelmesine rağmen sanki bu şiirin mısrası değil gibi.. inşallah haddimi aşmamışımdır. tekrar tebrik ederim...