Hasretin Dokuz Canlı Bir Bela
boş bir ev durur yıllardır sokağın karşısında
tanırdım, yaşlı ve kimsesiz bir kadındı sahibi
evin çatısında seyrelmiş kiremitler güneşlenir,
uçuk renkli
yüreğimin çatısında telaşlı ve eskimiş bir sevda...
boş bir ev ve sahipsiz bir yürek...
durur karşı karşıya iki eski dost gibi
arada düşünürüm sevildiğim günleri
gece olur üşürüm
ay doğar,
gümüş yaldızlı çiçekler düşer gecenin eteğine
gözkapaklarıma yorgun bir rüzgar değer
ihtiyar ağaçların yapraklarıyla beraber,
yüreğim titrer...
hatırladıkça seni, kokun karışır yaseminlere
bazen,
başımın üzerine afyon bulutları çöker
düşer yatağıma vurulan düşlerimin narin kanatları
-hasretin dokuz canlı bir bela-
dudaklarımda kurak toprakların ağlayan çatlakları,
ben yalnızlığa, sen sulak sevdalara aşina
boş bir ev durur yıllardır sokağın karşısında
ve sahipsiz bir yürek göğsümün sol yanında...
evin sıvaları dökülür,
camları kapıları sökülür hurdacılarca
yüreğim kan ağlar koca bir ömür
dolaşıp durur gözyaşlarım damarlarımda...
boş bir ev durur yıllardır sokağın karşısında ve sahipsiz bir yürek göğsümün sol yanında... evin sıvaları dökülür, camları kapıları sökülür hurdacılarca yüreğim kan ağlar koca bir ömür dolaşıp durur gözyaşlarım damarlarımda
allah kimseye hasret çektirmesin
tebriklerimle
hocam yüregine saglik ne güzel döktün dizeleri sayfaya.. kutlarim