Hazan Vakti (2)

Kahpe feleğin bize kastı varmış, dar edecekmiş bize bu dünyayı,
İsyankardır benim gönlüm güzelim, hiç anlamazmış Hanya'yı Konya'yı.

Uydurma yalanlarınla sen beni, çarmıhlara gereceğim diyorsun,
İsevilerle dostluk kurmuşsun sen,Haçlı Seferi yaparım diyorsun.

Sana dar gelecektir bu gök kubbe,baksan tarihin seyir defterine.
Alıp ta git başını buralardan, çağırırlar Fıravun ülkesine.

Oyunlar yaparsın oyun üstüne,dümenler kırarsın dümen üstüne;
Bülbüller ağlıyor gülün üstüne,güller koklanır mı gülün üstüne.

Fecr vakti artık kızıl kan kokuyor,bülbüller seherde isyan ediyor;
Kıyamet vakti mi geldi Ya Rabbim?Ruhum neden böyle isyan ediyor.

Nefsini seversin insanlık için,cenneti istersin huriler için;
Sırattan geçersin sırf kendin için,cehennem ateşi hep benim için...

Mizan Terazi kurmuşsun mahşerde, ruhlarımız Arafat'a gelmekte;
Kılıçlardan keskince olan Sırat, neden hep benim boynumu yemekte.

Anlamıyorsun artık sen bizleri, sesimiz Arş-ı A'laya dayandı,
Gözlerdeki yaşlar aktı ırmağaı,bütün ırmaklar al kana boyandı.

Kudretine sual olunmaz derler,zevk-ü sefayı da senden bilirler,
Haramı helaldan sayıpta yerler,onur ve haysiyet nedir bilmezler.

İblisin işine akıl mı erer,sürüyü kurtlar yer çoban ne eder,
Derdimin feryadı dağları deler,hazan vaktidir git bana derler.

Ademden insanı çalıp aldılar,insan özüne iblis saldılar,
Akşamdan yatınca insan yattılar,sabah oluncada iblis kalktılar.

'Ay koyu karanlığa girdiğinde, aşıklar sevişerek ölürken,
Güneş aydınlığa küstüğünde, şairler dövüşerek ölürler.'. derler..

İstanbul