Hoş Geldin
Merhaba...
Kusura bakma ortalık biraz dağınık
Bahar temizliği yapmayalı çok uzun zaman olmuştu
Beklediğimiz biriside yoktu
Yalnızlığım ve ben
Birde eski hatıralar yuvarlanıp gidiyorduk, dört duvar içerisinde
Bilseydim böyle apansız bir gece vakti geleceğini
Çeki düzen verirdim kendime, evime
Sakallarımı keserdim
Dilimdeki hayata savurduğum küfürleri bir köseye toparlardım
Dedim ya bu gelişe hazırlıklı değildim
Eski, yüzü silinmiş bir fotoğrafta hapis kalmıştı yüreğim bakışlarım
Umutsuz bir bekleyişin hicranı vardı evimin her köşesinde
Biraz hicaz biraz nihavent bir yaşam sürüyordum
Gel buyur;
Sen söyle otur sana bir çay demleyeyim ben
Sen çayını yudumlarken eski kırık dökük ne varsa toparlarım ben
Gelişine layık bir karşılamayla bakarım gözlerinin içine
Sende bana anlatırsın neden bu kadar geç kaldığını
Aslında seni ararken bakmadığım yerde kalmamıştı
Ne bir kapı eşiği nede bir taş altı
Harbi kuzum nerelerdeydin sen
Hangi yağmur damlasının içinde saklanmıştın
Hangi kayan yıldızın kuyruğunda idin
Oysa zeytin gözlerim seni nasıl aramıştı
Gece ve gündüzün seviştiği saatlerde ne dualarım vardı
Seni bulmak adına
II KISIM
Ben sana demiştim hazırlıklı değilim diye
Böyle apansız bir anda girdin içeriye
Demiştim sana ortalık dağınık, sakallarım uzun diye
Toparlayacağım işte zamanla
Yıllardır konuşmamış olan kalbimin dili bir anda bülbül kesilemezdi ya
Hiç kimseyle konuşamamanın tutukluğu var işte
Kendimi anlatamıyorum sana
Seni anlamakta da aciz kalışım bundan
Açım ben aç!
Anlar mısın açın halinden?
Otursa bey sofrasına hangisinden başlasam diye bakınır durur ya
Sonrada aç kalır
İşte öyleyim senin karşında
Ve korkuyorum sonunda aç kalmaktan, bu sofradan doymadan kalkmaktan
Kulaklarım pas tutmuş biraz bağır istersen
Sabrın varsa şayet biraz daha bekle
Açılacağımdır bir süre sonra
Sen leb demeden ben buseler sunacağım sana
Ama biraz bekle hem yorgunum
Hem de...
Neyse, buradasın geldin işte
Ben bir kadın dilerken, o resmi resmederken geldin
Yüzü boş duran o resme nede yakıştı yüzün aslında
Biraz daha kalman için ne yapmamı istersin
Gelişin gibi apansız olmasın gidişin
Gelişine dayanan kalbim gidişine dayanır mı?
Bir daha çalınan kapımı açmaya cesaretim olur mu?
Bir bardak çay daha iç istersen
Ben seni seyredeyim, sen suskunluğu dinle
Ben sana şiirler okuyayım
Sen satırlarda beni dinle
Ben sana kendimi anlatayım
Sense bana aşkı anlat
Ben seni dinleyeyim
Sende kaybolup gideyim
Şayet yinede gidecek olursan
Sende gideceklerden olacaksan
Giderken al bu resmide götür
Ben senin o gül yüzünü baktığım yere çizeceğim.
Ben senin o gül yüzünü baktığım yere çizeceğim. bu cumle susturdu beni superdi tbrkkk....😙😙😙