İki Adam

Hani kallavidir demi çeker oturursun sofrasına
Bir yarenlik bin sevda
Süt beyazından şarap kırmızısına
Sohbetin ta...

Gören kırlangıç zanneder
Onlar ebabilin sırtında
Nokta - nokta - nokta

Vurmuşluğumuz da vardı kırmışlığımız da
Hatta kırılmışlığımız da
Ama
Toprak sererdik oturunca
Hayatın ta altına

Birinde gece olur
'Bir baba gitti oğlum bir baba'
Birinde gün doğar
'Anam, Bulut anam kalkmadı bir daha'
Günbatımı renkleri gülle gibi inerdi ufka
Ağlardı
Ağlardık

Sisli bir atkı olurdu Beyoğlu
Eflaki şırdan
Omurgası dikilirdi göğün
İçimizdeki çocuklar başlardı koşmaya

Düştükçe
Deniz kaçardı gözlerimize
Işık ışıldar yakamoz niyetine
Umut dalgalanırdı
Kıyı sessizliğinde
Kadehler sahile vururdu
Nisan bir bilmece

Tütünde efkârı telveleyip
Yanağımızdan makas alırdı rüzgâr
Eski bir sokak gibi hüzünlenirdi koca İstanbul

Mumların isiyle yazılır hikâyeler
Işığını özler tarihten kalma kalpler

*
*
*

Bu şiir Işın Ergüney ve Cemal Mıhçı'ya ithaf edilmiştir

26 Kasım 2014 258 şiiri var.
Beğenenler (19)
Yorumlar (8)
  • 9 yıl önce

    Gün olur alır başımı giderim demiş şair!

    Oysa biz gün oldu aşımızı, gün oldu derdimizi gün oldu keyfimizi paylaştık üçayak soframızda.

    Günleri günleri vurdu Yıllar yılları...

    Bilmem kaç şiire mahkum ettik birbirimizi. Kan değil an damladı aramızda...

    Teşekkürler Mehmet ve iyi ki varsın Cemal👍

  • 9 yıl önce

    omzuna alıp her yere gideceğin kadar insana yakın bir şiir, çok etkileyici,

    sonsuz tebrikler...

  • 9 yıl önce

    Kadim bir dostluğun kısa hikayesi dizeler ne güzel birilerinin size ithaf ederek şiirler yazması sağlam dostluklarda olur bunlar...👍