Iki Damla...
kalınca anlıyorsun
yalnızlığımız kader değildi
uzaklar kadar bizimdi
unutulmuştuk
sararmış lambanın kör karanlığında
gecenin ayazında
bir haziran akşamında
tuzumuz karışırken efkârımıza
ebedden bakarken ezelimize
bakınca korkuyorsun
intizar akarken dudaklarından
bestelenirken acılar kaçıncı keredir
izler kanarken kül renginde
bakışlar donmuşken
elvedadan inmemişse eller
ağlıyorsun
iki damlaya değişiyorsun hayalleri
sonra bir göl oluyor toprağa damlayanlar
özlüyorsun
duyunca soruyorsun
fırtınaya yakalanmış sözlerle
tecessüs eylemiş kelimeler dilinde
vaveyla dökülürken yumruklarından
dişlerini ısırıyorsun
şarabın kadına şehvetle bulaştığı
tanrı'ya isyanın inkârla yarıştığı
bir ayyaş masasından sesleniyorsun
kimdir bunlar
ebû afek, ka'b ibnu'l-eşref, ebu azze
sonra kan oluyor şiire dadananlar
dokunuca uyanıyorsun
yalnızlığımız kader değildi
uzaklar kadar bizimdi
düş görmüş gözlerin ürkekliğiyle
kucaklıyorsun üşüyünce bedenin
korkuyu duyuyorsun iliklerinde
ilmek atılmış hayaller görüyorsun
ter kokuyor sesinin rengi
ölüyorsun
Gaziantep
8.3.2008
Çok güzeldi gerçekten...Yüreğinize sağlık👍👍
kalınca anlıyorsun... bakınca korkuyorsun... duyunca soruyorsun... dokununca uyanıyorsun...
hüznü ve yalnızlı çok güzel işlemiş,kalemi ve şairi kutlarım tebrikler Zekeriya bey....
hocam güzel bir şiirdi yanlızlığa hüzne açılan bir kapı olmuş teşekkürler paylaşıma
Ana teması yalnızlık olan şiiri ve bunu ustaca işleyen şairi kutluyorum
fırtınaya yakalanmış sözlerle tecessüs eylemiş kelimeler dilinde
kaleminize sağlıkkk...