İşte O Zaman Beni Yerden Yere Vurun
Bir gün unutursam isyan etmeyi ve yazmayı
Ülkedeki pislikleri ve aymazlıkları
yurduma yapılan kaypaklıkları
zenginlerin yoksulları ezmesine karşı durmayı
kaynaklarımızın yabancılara el altından peşkeş çekilmesini
topraklarımıza kin tohumları ekilmesini...
Hiç çekinmeyin işte o zaman beni yerden yere vurun...
Bir gün unutursam yazmayı
yoksulluğun diz boyu olduğu gecekondu mahallelerini
asgari ücret ile geçinmeye çalışan
milyonlarca ailenin yoksul halini
bu vatanın ekmeğini yiyip suyunu içenlerin
ama yine de alçaklık edenlerin ihanetini...
İşte o zaman
hiç çekinmeden yerden yere vurun beni...
Bir gün unutursam isyan etmeyi ve yazmayı
bize kalleşlik yapanları
şeytana ve paraya tapanları
ülkelerinin var olması için
tanklara taş atan Filistinli çocukları ve ellerinde ki sapanları...
vatan için canlarını feda edenleri
ateşin üstüne gözünü kırpmadan gidenleri...
Hiç çekinmeyin işte o zaman beni yerden yere vurun...
İşte burada biraz durun
lay lay lom hep aşk hep meşk
sevmek sevilmek illa ki güzel şeyler
ama hüzün ama yoksulluk ve savaşlar
açlığın diz boyu olduğu yerlerde utanılası durumlar
dünyamızda bunlarda var
duyuyorsanız yüreğinizde azıcık kıpırtılar
yazın bunları da azar azar...
Kim üstüne alınıyorsa ona laflarım
ben yazıyorum
yazmayı unutursam bunları
hiç çekinmeyin işte o zaman beni yerden yere vurun...
o yüzden dirki sevgili can...!. sevgili dostumun kendini savunabilecek kadar bilgi ve beceriye sahip oldunu müşade etmekte ve bilmekteyim. Ama; dostum Ahmet Beyin efendi kişiliği de bir yere kadar dır bilmenizi isterim... Biraz daha olaylara ve kişilere hoşgörü ile yaklaşmanızı tavsiye ediyorum... unutmadan Çetin kardeş !...Asparagas şiirlerden biraz uzaklaşmanız dileği ile sevgilerimle...
Çetin Bey kardeşimize.... fitne fı»curlar titriyor mum ışığında fikrin düçarına uzanıyor sevda tam gün ağırlığında kara kül yanığı şehir zihnimden uzak değil...
sevgili çetin bey bu satırlar sanırım size ait... yanılmıyorsam kapanan kitap isimli şiirinizden alınmıştır. Birincisi ; Burası tartışma platformu değil, eğer isterseniz bir platform açın tartışalım tabii neyi tartışacağımız belli değil... ikincisi : şiirlere yapılan yorumlara ayrıca kendimize yapılan yorumlara fazla aldanmıyalım, başta ben, ve siz... üçüncüsü : şiirlerinizi okuma fırsatım olmadı bu benim eksikliğim sizden özür dilerim, lakin şiirlerinizi yazarken sizin ne yazdığınız değil, okuyucunun ne anladığı çok önemlidir. üzülerek belirteyim ki şiirlerinizi pek akıcı üslüpla yazmıyorsunuz araya bilinmeyen, yad pek kullanılmayan kelimelere koyarak okuyucuyu şaşırtma taktikleri uyguluyorsunuz, dolayısi ile bayama ve cilalama işlerinde usta olduğunuz aşikar... dördüncüsü : Ben yukarıda yazmış olduğunuz şiir yada her neyse pek algılıyamadım ama, ben de sizi eleştirince fitne, fücurmu oluyorum yada sizi mi eleştiriyorum... beşincisi ve de sonuncusu : Lütfen şiir yazan dostları incitmeyelim...devamı bir sonraki satırda.
Doğruları söylemenizden dolayı her zaman birileri gocunarak karşı çıkmak babındanüstüne alacaktır, bu doğaldır, amma doğruları söylediğinizde "haklısınız"diyenler daha çok olacaktır Ahmet Bey, her zamanki duyarlılığınızla güzel bir şiir kaleme almışsınız... Ayrıca yazdıklarınız üzerinde fikir beyan edilmesi de kaleminizi buna değer görmesindendir üstadlırımızın, söylenenlerden güç alacağınızı umuyor ve biliyorum... Selam ve saygılarımla...
Güzel konu, öneriniz için teşekkür ederim. Hatta "mağdur edebiyatı" hakkında da bir tane yazabilirim. Malum son yılların en çok tutan teması.
..peynirci' arkadaşa bir sual yöneltsem kabul buyururlar mı kendileri hiç linç kültürü öyküsü yazdılar mı ve hemen başlasınlar şimdi baş karakteri kendisi olmak üzere...