İstiklal Ve Çanakkale

Çanakkale de istikbali kıble diyen ecdat
Ben ezelden beri hür yaşarım dedirten iman gücü
Veraseti koruyup kollayan asimin nesli
Yurdumu işgale çalışanlar geldi geldiği gibi değil
Hezimetle diz çöken düveli muazzama


Devrim mi diyorsun işte devrim salip önünde çöktü eğildi
Küfrün ihtişamı kalmadı enkazları kaldı kalıntı
Gelirken umutları vardı kursaklarında bileyerek
Mehmetçiğin önünde sönmeyen güneşleri silindi

Türk bayrağı dalgalanır abideleşen ruhlarda canlı
Küllerinden şahlandı son defa kükremişti Osmanlı


Tarihe tırnakla kazındı istikbalde mukim olan hürriyetim
Geride tütmeyen ocaklar bıraktı ağlayan analar kuzular yetim


Ağır ödendi bedeli olmazdı bir saniye tehiri
Göğsüm siperdi ey yurdum kanla ödenmişti mehiri
Düşman kinini saklamadı güllelerle kustu
Namahrem eli dokundurtmadı bedenle bedel ödedik
Attık vatan toprağından zehiri


Zifiri karanlık düşman gülleleri sarsmıştı arşı
Bu milletin en büyük fazileti tarih yapmak
O tarihti Akif'e yazdıran istiklal marşı


Merak verdi sormak gerekmez mi bir milleti yok etmek için
Aslanların kalesinde işleri neydi başaramadılar başaramazlar
Üzerinde güneş batmayan imparatorların
Güçleri bir bir elendi

Kuyruk acıları dinmedi dillendiriyorlar soy kırımı
İhtiyaç duymuyorlar işlerine gelmiyor tarih bilimi

Bırakın tarihe ön yargılardan arınarak küllenen belgeler incelensin
O zaman iki millet yan yana yaptığı gerçekleriyle yüzleşsin.



2010-03-13