Kaldım İki Arada
Kalbim kanatlanmış
Uçmak istiyor
Yâr'e doğru,
Aklımın ayaklarına
Beton dökülmüş
Bir ton...
Biri delicesine atıyor
Kavuşma arzusuyla,
Diğeri diretiyor
?Düşün!' diyor ısrarla.
Bense arada,
Paramparça...
Kalbin aklı olsa
Kapılır mıydı aşka?
Ya aklın kalbi olsa,
Atmaz mıydı
Sevdanın yollarında?
Bir kalp, bir akıl bende
Biçare
Kaldım iki arada!
Ne dur durak bilmeyen kalbe
Hükmüm geçiyor,
Ne de ?Dur gitme!' diyen akla
Dert anlatabiliyorum.
Heyhat!
Zaman akıp gidiyor
Bu arada...
Bu eser, www.sahiplen.com tarafından koruma altındadır.
İzinsiz kullanılması halinde yasal yollara başvurulacaktır.
"İşitin ey yarenler, Aşk bir güneşe benzer, Aşkı olmayan kişi, Misali taşa benzer" Yunus
"Cihnda asıl olan aşk imiş, ilim; dedi/kodudan ibaret" Fuzuli
Mevlana'ya sormuşlar, aşk nedir? Ben ol da gör"
Aşk keskin şarap gibidir, üç kadeh içilir; Birinci kadeh aklı baştan alır, kalpte yaşamaya başlar, İkinci kadeh te; ne akıl bırakır nede kalp, sadece gönül iklimi kalır. Üçüncü kadehi içenin ne aklı kalır, ne kalbi ne de gönlü. Bedeninden, varlığından bile haberi olmaz. Aşkın sırrına yaşayarak, tadarak ermeniz dileğiyle; Saygı, selam ve iyi geceler.
Yorumlarınız için teşekkürler. Gerçekten de akıl-yürek ikilemi tarih kadar eski olsa gerek. Düşündüğümüz zaman başımızı, sevdiğimiz zaman yüreğimizi göstermemizde bu açıdan bir anlam var sanırım. Akıl devreye girdiğinde kalp (yürek) açısından bir sorun var demek bence. "Sevgiliyi Unutmak" konusunda Emily Dickinson'dan esinlenerek sevgiyi yorumladığım şiirimde ünlü şairin nasıl aklından medet umduğunu düşündüm yeniden. Gönül ferman dinlemiyor ama aklı da kandırmak mümkün değil ne yazık ki! Gerçekleri gören o, gözü kör olan ise gönül-yürek-kalp, hangisini seçerseniz. Sevgi gönüllerinizden eksik olmasın.
Uçmak istiyor Yâr'e doğru, Aklımın ayaklarına Beton dökülmüş Bir ton... Biri delicesine atıyor Kavuşma arzusuyla, Diğeri diretiyor â??Düşün!' diyor ısrarla. Bense arada, Paramparça... güzel şiir için tebrikler bence yüreğinizin sesi olsun sevgiler
akıl yürek ikilemi,,, yıldırım hocanın dediği doğru da, bir insan sevdiğine beynimin en sıcak köşesinde yatıyorsun demez ki,,, yürekte anar onu... bilim doğru söylesede sanırım biz ya da tüm insanlıkta duygusallık denen bir olay var ki, salt bizler değil bütün toplumlar kalple şöyle ya da böyle bir ilgisini söyler kültürlerinde... kutlarım. güzel şiirdi.
Kalp; vücutta bir organ ve Dolaşım sisteminin ana makinası..Kanı toplar,temizler ,pompalar ve dağıtır.. Öteki adı da Yürek .. Bu organın sevmekle,aşkla,meşkle,duyguyla,hisle yakın uzak,maddi,manevi hiçbir ilgisi ,işlevi yoktur,olmamış ve olamazda..Olur demekse,eşyanın tabiatına aykırıdır,akılda bunu zaten kabüllenmez.. Ama,nedense ezberletmişler bu topluma kalp sever diye,aşık olur diye,acır,üzülür,sevinir vs..diye de bizler de saf saf bu işi iyice inanır ve yüzyıllardır da ezberi tekrarlar dururuz ,nedense !
Beyin..Bütün bu işleri yapan tek organ ve duygusallığın ileri durumu ile irade dışı hareketleri yöneten Omirilik soğanı.. Sevgi,aşk,ve diğer duyguların üretildiği,dağıtılıp,düzenlendiği tek merkez.. Durum bu olunca ...Yâre uçmak isteyen Sevgili Şairin işi kolaylaşmış oldu..Bütün bu ukâlalığı da bundan yapıp ,gevezelkler ettim..Yani akıl ne diyorsa ona uymak..Gerisi lâf-ı gı?zaf olur...Yürek kendi işine baksın hele ! Sevenlerin de bu gibi konularla zaman kaybetmemesi,hiç beklemeden sevdiğine kavuşması dilenir..Ne güzel bir şiirdi..Bana da konuşma fırsatı verdi.. Kutluyorum Hayriye Şairim sizi, Saygılaımla..