Kaos Teorisi (öyküler)

girdi-ler hayatlarımıza giriyordu
süslü kılıflar altında üretimden tek tip çıkan
ve artık sana-iyisi TSE'yle türevlenen
metalik albenili para/metrik denklem kat sayıları
reklam afişlerinde cepler pula eritiyordu
değişiyordu her şey değişime mütehavil akıllara emanet
GDO'ları bizden habersiz sağlığın canına okuyordu

kondu mahalleler dikiliyordu
birkaç yıl uğramadığınız şehirlerde
kırsalın göç akını şehir dişlisinden insaf dileniyordu
ve kapitalizmin aç kesesi doymuyordu emeğe
alın/teri akaretleri terle suluyor
Barış Manço'nun tabelaya eklediği birler
yüzbinlerle çarpılırken şehirlerin plastik çalımı
neon ışıklara vasıfsızlar ordusu topluyordu

kaybolmasın diye şeker toplayan çocuklar
yabancıyla konuşmamak öğretiliyordu
parktan okuldan birlikte dönmek gerekiyordu
çocuklar akla sorular takarak yine de kayboluyordu
kalıyordu ardlarında yığınla kaos teorisi
fuhuş dilencilik ya da yedek parça denilise de ertesinde
ucuzluyan o hayatlar gözüne kanlı yaş takıyordu anaların
sonra inmeler inletiyordu naçar gövdeleri

öyle değildi öyle değildik eskiden
uluorta özelimiz konuşulmuyordu
mağdura sunucular ıslığını çalıp göbek atarak çare aramıyordu
kiralık seyircileri yoktu programların
şöhrete aç değildi üç kuruşa satılan hayaller


alınan pantolon bir yıl sonra yarı fiyatlanınca
piyasa serbestine şaşılmıyordu ekonominin
normalleşirken rekabet adlı yalan
bindirimden indirimle gidiyordu vitrinler sezon sonu balosuna
halen inanamıyordum çalınıp alınınan hayallerin ucuzluğuna
ticaret denilip esle geçiliyordu ya neyse....

eli kalem tutan yazınca bu açmazı
kahreden haberi geliyordu yaşarken sansürlenen o elin
kahraman vatan evladı denilip kalemi kırılıyor
iki damla yaşla bir kürek toprak
memleket aşkının payesi oluyordu
failleri korkmadan türkü bara takılıyordu
bu ifşa edenler koltuğundan sürülüyordu

ve kırkbinler ölmeden tedbir almıyordu yerel ağalar
testiler kırıldıktan sonra dövülüyordu veli'ler
suyu bol havanlar biz de çay sohbetinde dövülüyordu
kadercilik yalanı tereyağından çekiliyordu

anayasa varken babayasası töre fıkrasına bakılıyordu
kadınımız kızımız gözlere ayan vuruluyordu
gururu madalyalı cehalet yatıp mapusta
kahraman d/eli kanlı olarak alnı pak çıkıyordu
namusları temizliyordu ya daha ne olsun

bilim çağında hani cepleri son model aydınlar
dilleri entelin dantelini kıskandıran
iş evlada gelince kızları değil erkeği seviyordu
onlar el kızlarıydı bir gün uçuyordu
taki o kız(kadın)lardan birine aşık oluncaya kadar
insan olarak bakılmıyordu

28şubat10

19 Mart 2010 261 şiiri var.
Beğenenler (18)
Yorumlar (12)
  • 14 yıl önce

    Güzel bir çalışma,iyi analiz...Tebrikler...👍👍👍😙😙😙

  • 14 yıl önce

    güzel resmetmişsin olayları...kutlarım usta kalemini alagözüm👍👍👍👍

  • 14 yıl önce

    duyarlı yürek öyle bir dokunmuş ki

    dizelere neresinden bakarsan bak

    toplumun deşifresi akıyor her dizesinden .

    ne yazık ki çok dogru tesbitlerdi Mehmet .

    dilerim u dizeler oldukca çak okunur ve topluma ışık olur

    yüregin dert görmesin usta kalem tebrikler 👍

  • 14 yıl önce

    ve gözümüzü kapattıklarımıza bir bakış açısı...

    girdi-ler hayatlarımıza giriyordu süslü kılıflar altında üretimden tek tip çıkan ve artık sana-iyisi TSE'yle türevlenen

    Bir ülke,daha ilk yıllarında sanayiye fazlaca ehemmiyet verirken,sonrasında ekonominin can havline kapılması nedendir?

    kondu mahalleler dikiliyordu birkaç yıl uğramadığınız şehirlerde kırsalın göç akını şehir dişlisinden insaf dileniyordu

    Şehirin çekiciliği,kırsalin iticiliği gibi yanlış kanılar,kaybolan,yiten hayatlar?

    Abi sayfanı daha fazla kirletmeyeyim şiirin ötesine geçer bu çalışman,tekrar tebrikler...

  • 14 yıl önce

    anayasa varken babayasası töre fıkrasına bakılıyordu kadınımız kızımız gözlere ayan vuruluyordu gururu madalyalı cehalet yatıp mapusta kahraman d/eli kanlı olarak alnı pak çıkıyordu namusları temizliyordu ya daha ne olsun

    Şair bu olmalı, Ara sıra,hatta çoğu kez kişisel duygu sağanaklarından kurtulup,topluma,yaşadığı çevreye bakmalı.Sosyoekonomik şartlar temel olmalı şiire.Bakış açısı olmalı,tarafını belli etsede,çoğu kez objektif.Tariz olmalı böyle ince ince dokunduran,mutsuz olmalı yaşananlardan ama yinede mutlu olmalı bu ülkede yaşamaktan.Şairliğine yeni bir çentik daha attın Mehmet Abi,benim katiyetle ulaşamayacağım yere,emin adımlarla ilerliyorsun.Hakkettin çoktan ve inanıyorum yakındır,seçici kurulun seni,günün veya haftanın şiirine taşıması.Sevgiler,esenlikler...