Karakalem İzleri - 3

''Şiir nedir'' Dedi
Ne şair kılıç gibi biler kalemi
Ciğeri sönmüş hayata ne lutuflar dökerdi
Üstelik kaç devi devirmiş elleri
O sevdalı tümcelere
Meselesi derin dipsiz kuyu
Tas tas iç savrul hayatın içine
Hayret
Nasıl mutluluğu çekmiş sürme diye
Oysa efkarlı gözleri kirpikleri ukteli
Feleğin çarkını ötelemiş beriye
Ele verdi hayat çizgisinde
Susmakla konuşmak arasındayım


Değişik beş parmağın beşi
Ömür diye belendi çaylak ellerim şiire
Kelimeler nutkumda yumruk gibi
hoş dile gelsede sığım dilim kekeme...

Bilen bilir kabına sığmaz şair
Cevher olmasada başı
tacı olmasada papatyadan hiç mi hiç
Yemediğim ekmek şiir
Berrak su
Dağların kokusu
Kederin zulmüne beş kala saadetim imanıma
gölgeleli zülüflerime renk cümbüşü
En çok abartısı düşümün
Mübalası çingene giysimin
Karakalemim de şıkır şıkır zil vallahi
Hele hele yokmu cananın yuvadan uçuşu
O körpe gözler zulamda ecel gibi
San ki gudubet saatlerimin keşliği
Mesela
Çat kapı sessizliğinde sevdiğim lanet karabasan kalabalığım
Duvarlar yıkılır vesselam
Dört bir yanımda ki ayaza hırkası annemin
Has öze esaretim
Vakit yaman eğleştiğinde ağarmaz aymaz gecelerde
Yüreğimin köküne çullanan sitemim
Kaburga kafesime sıkışan medresem mektebim şiir
Hiç mutluluğum olmadı dizeler ötesini lütfen siz söyleyin




Not: Bak Ay Sırıtır Pencereme öykümün satır aralarından...