Kehânet
Biliyorum...
Ne kadar da ezilesi şu aciz insan,
Ayaklar altında, asfalta kazınırcasına.
Ne kadar da unutkan...
İçim dışım baştan aşağı hezeyan,
Önüm arkam, sağım solum isyan.
Umuyorum...
Bazı güzel şeyleri,
Bazı güzel şeylerin bazı kısımları,
Gitsin o üzeri yükseltilmeyecek mezarıma.
Ki, saçıldığım vakit toprağa,
Suya ihtiyaç duyulmaksızın yeşereyim.
Ben,
Beni tanımlayan her cümleyi,
Sildim, şu gürültüyle çalısan büyük çarklara karşın.
Ben o çarklara baktım;
Yağları: hırs, kin, ihanet,
Tüm o büyüklük, debdebe ve cehaletten ibaret.
Sanıyorum,
Ebleh yüzlere baktıkça kararır üzüm,
Ve sustukça o kapkara üzümlere döner yüzüm.
İsterse yağım çıksın çıkarsa,
Ama.
Gramım bulaşmasın o çarka.
Korkuyorum,
Metamorfozumun ihanetle süslenmesinden,
"Bu işler böyle yürür" ; kehanetiyle ellerimin kirlenmesinden,
Çok korkuyorum.
Çok beğendim...
Korkuyorum o çarkın yağı kazara bir yerime sıçrar diye. Uzağından, çook uzağından geçiyorum o yüzden...
Teveccühünüz Sermin hanım, hürmetler.
Bugün gerçekten de çok güzel şiirler var Musa beyin şiiri de onlardan biri
içtenlikle kutluyorum👑