Kırık Ayna
kırık ayna,
söyle bana;
benden renksizi var mı bu dünyada?
koyulaştıkça belirsizleştim yine,
uzaklaştıkça buğulandı ayna,
gösterdi bana ne var ne yok!!!
yalnızlığın aksini tutamadım yine yüzümde,
şakaklarım eridi küçülmüş aksime bakarken .
meğer yalnızlık masummuş,
meğer yalnızlık doyumsuz,
ben hayale yürürken,
bohçamı almamışım meğerse...
demlenen yorgunluğumu satamadım yine,
hayli yorulmuştum halbuki güneşe yürürken.
halbuki bende hala bir sen vardı,
bende hala bir avuntu,
senin kim olduğunu bilmesem de...
bir düş perdesi aralandı rüzgardan geriye,
uçmaktan bitap bedenime nispeten,
düşmekten harap yüreğime,
bulut saplanıp indim yere..
üstüne düştüğüm tarlada,
yalnızlık biçildi yine...
yeter artık ayna,
yeter...
doydum be kadersizliğe,
sen al şimdi şakağımdaki teri,
uğurla beni özlemsizliğe.
ben yorgun düşünce ağlamaktan,
bir mendil ser yüreğime,
gölgesine de bir sevda yak,
dumanı tütsün hayallerimde,
beni bana bırak,
sen kırılırken yalnızlığıma dayanamayıp,
aksimi tana bırak...
hamza..
aynadaki aksi yüzlere inat
holümüzde var olanlarla yaşamaya çalışmalıyız değil mi kardeşim..
keyifliydi seni okumak...
kutlarım
yeter artık ayna, yeter... doydum be kadersizliğe, sen al şimdi şakağımdaki teri, uğurla beni özlemsizliğe. ben yorgun düşünce ağlamaktan, bir mendil ser yüreğime, gölgesine de bir sevda yak, dumanı tütsün hayallerimde,
beni bana bırak, sen kırılırken yalnızlığıma dayanamayıp, aksimi tana bırak...
tebrik ederim👍👍👍👍👍
beni bana bırak, sen kırılırken yalnızlığıma dayanamayıp, aksimi tana bırak...
Güzeldi kardeşim tebrikler...
kırık ayna, söyle bana;
benden renksizi var mı bu dünyada?
koyulaştıkça belirsizleştim yine, uzaklaştıkça buğulandı ayna, gösterdi bana ne var ne yok!!!
yalnızlığın aksini tutamadım yine yüzümde, şakaklarım eridi küçülmüş aksime bakarken . meğer yalnızlık masummuş, meğer yalnızlık doyumsuz, ben hayale yürürken, bohçamı almamışım meğerse... ayna ayna söle bana aynalar her şeyi sölrler ama tek şeyi ne zaman öleceğimizi
yeter artık ayna, yeter... doydum be be kadersizliğe, sen al şimdi şakağımdaki teri, uğurla beni özlemsizliğe. ben yorgun düşünce ağlamaktan, bir mendil ser yüreğime, gölgesine de bir sevda yak, dumanı tütsün hayallerimde,
beni bana bırak, sen kırılırken yalnızlığıma dayanamayıp, aksimi tana bırak...
gerçeklerle yüzleşince bazen ne acımasız oluyor herşey😙 ve ne kadar yıpranıyoruz değil mi? tebrikler hamza..içdünyası güzeldi şiirin👍👍👍👍