Kırkıncı Mum
Sana sürgün bir şairsem
Külün közüyle yak beni
.......
Alın yazına dip not düşen tanrı
Kırkıncı tablet Bap kırk
Son mum yüreğimi sakladığım Sina
Ve çeyizin nil taşkını ağlama
Arena düşlerin parçalandığı
Kargı yarası çığlığın troya
Soğuk bir şubattı ihtimal
Uzun esmer bir adam ıslak
Teşup içimde sesiz fırtına
Aşk yitik tarihim tekerrürsüz
İmlasız kuraldışım yansıma
Mansur deri yüzümü bildik sevda
Elleri ustura geceyi kesip imgesiz
Ey müstesna gül öznesi
Öptüğümde yüzünü üç kez alnına
Koy ellerini en kutsal tenha
Ben en çok seni sevdim
Tüm yalan aşklar inadına
Eylül gün ortası imbat
Kıyıya vurmuş yüzün ey nazlı hilal
Rüzgarım geldim çoktan susmuş olan bir zaman
Kum saatinin zembereğini kırarak
İhtimal salıydı sarmaşığım
Kolların öyle beyazdı ve pervasız
Nefesin rihter ölçeği ten çatlağı
İste bu yüzden bütün kavuşmaları
Kırkıncı mum ışığında bir şiirle
Adını yazmak için sonsuzluğa...
Neresinden tutsam külleri bir ömür düşlemim
Fakat mümkünsüzdür menzili kırık bir sevda
Kanıtıdır bir yanın kuzey süveyda
Bıçak yalnızdır eti uğuldayan yaram
Döndüm içime seni severek
Çıkmak için çıplak bir tabancadan...
Şiirlerimi okuyarak değer katan herkese
yürekten teşekürler...
Evet gecey çok mükemmel bir şiir düşmüş kaleminizden...
Büyük bir zevkle okudum tebrik ederim şair dost
Gece ortası imbat
Sayfaya düşmüş ey nazlı şiir..
şiirle hep Takdirim ve tebriklerimle.