Kırlangıç Öykünmeleri...

Hey çocuk!


Astarı yırtık sapanınla
Ürkütme göçmen kuşları
Bak eli ayağı kan içinde kalacak çocukluğunun
Yapma rüsva düşlerin gölgesine aldanma
Zılgıtların fatihinde yıkılırsın zamansız
Lal kızılı oklarında gecenin kâbuslardan düş kurarsın fırsatsız
Aç susuz yollara düşersin
Değil en amansız türküler
Ağıtlar ezberlersin
Kuş ahlarından...


Çocuk !!

Bak ellerime!
Yalnızlıktan kilit vurdum şehrime
Kapadım gözlerimi düş görmez dileklere
Babam seferine gitti kil toprağa baş koyup
Annem uzakların siyahında derin sessizliğinde
Kaç kardeştik! Sabah ezanlarında dünya denen zebaninin elinde
Bebe çığırışlarıyla gün görmeye aldanan
Pirelenmeden yakamız
Kaç yurtsuza yol olduk debelenmeden
Ve şimdi
Hezeyan yılların berceste dünlerini taşıyorum sırtımda
Kaç gülüşlük feryat kaldı dil denen nankör ette..






Sılam ah..
Hicran konağında amansız/ım
En yüksek zirvesinde
Geçmişin saçlarını taramaktayım...





Dinle çocuk!


Bir kırlangıç öyküsünde eridim
Zaman zaman içinde
Ben annemin beşiğinin ninni diyetindeyken,
Yalnızlık ikliminin boynu halkalı kırlangıcı
Yol almış kırılgan seferine
Ve bir adama âşık olmuş
Konmuş penceresine
Aşkını fısıldamış aheste
Adam anlamamış kızmış kırlangıca
Kovmuş penceresinden
Aklı başına geldiğinde iş işten çoktan geçmiş
Kış geçmiş gökyüzü sessiz
Yaz gelmiş yok kırlangıç
Sefere çıkan göçmen kuşlara sormuş
Lakin
Bihaber gagalar üşüyen kırlangıç feryadından
Ahına mazhar etmiş tek sevdalısını
Bir bilene danışmış adam
Kıyameti savrulmuş heyhat
Kırlangıçların en fazla altı ay yaşadığı yüzünde tokat gibi patlamış...
O gün bugündür gözünde kırlangıç ahıyla iki damla yaş
Geceye efkâr
Gündüze ahu zar salarmış...





İşte çocuk!




Bırak elinden sapanı!
Vurma kuşları
Kanatları hızmalı
Kınalı gelin gibi süslenmiş ayakları
Gagaları maşuk ararken
Boyunlarında kuş olmanın tutsaklığıyla
Siyah halkadan prangaları boyun bağı...






Ah çocuk ah!


Hastayım ninnisiz büyümekten
Tütünden ağrı kesici tütsülemekten
Onmaz derin yastayım...




Kabardıkça yüreğim inliyor kırlangıçlar
Kaparsam gözlerimi çoğalıyor ağrılar
Yeminin olsun bana çocuk ölürsem şayet,
Başucuma uğrasın
Uzak yolların sürgün gözlü
Göç seferli Kırlangıçları...





Anla be çocuk anla işte!!
Adı yüreğimde sakız
Sancılanan körpe başaklarımda salınır kırlangıç kanatları/m
Şafak vakti tanı söndüren ayın İclâlinde
Zifiri bir öykünmeyle derin- usul sızlarım
Her göç zamanında yaşanmamış
Bir kırlangıç öyküsünde azalarak ağlarım...



Vurma çocuk
Vurma
Dinle !!!
Ellerinde son bakışım
İyi bak gözlerimin esrarı firar ukdelerine
Anlasana be çocuk
Anla!
Çocukluğumu sancıtan
Astarı yırtık sapanı yüreğimde saklarım...




Düşün ki,
Dalgalarım müjgana saç baş yoldururken
Umutlarım hüznümle berdel oluyor çocuk
Marmara'nın buzul rengi göğe kurşun sayarken
Suya düşen her yakamoz bir kırlangıç oluyor çocuk..






Şimdi bir ninni serinliğinde geçmişe bakmaktayım
Annemin sesiyle uykuya dalmaktayım...





Nenni nenni yavrum nenni ...



NOT:Mürekkebim bittiğinden ve soluksuz kaldığından mısraların ara veriyor yüreğim şiire..Sevgiyle kalın

14 Temmuz 2009 326 şiiri var.
Beğenenler (9)

Henüz beğenen olmamış...

Yorumlar (13)
  • 16 yıl önce

    o kırlangış öyküsünü okuduğumda ağlamıştım..

    bu şiirde ağlatacak..

    çocuk dinleyecek

    kırlangıçları vurmayacak..

    6 aydan daha fazla yaşayacak kırlangıçlar

    yüreğimizde sevgisiyle..

    çabuk dönün.....

    yüreğinize sağlık şiir insanı sevgilerimle...

  • 16 yıl önce

    Vurma be çocuk vurma.

    Yüreğine sağlık ustam.

    Selam sevgi ve saygılarımla.

  • 16 yıl önce

    Kırlangıç hikayesini ilk Uğur Aslan'ın yorumundan dinlemiştim.Oldukça hüzünlü ve etkileyici olan bu hikayenin yaşamımızda ne kadar etkisi olduğunuda göstermiş oldu hayat... Acaba diyorum kırlangıcın altı aylık ömrü olduğunu bilseydi adam yine kovarmıydı kırlangıcı?

    Sevgili Hazalım öylesine derin bir konuya değinmişki güzel yüreğin... Zaman zaman yüreğiizi dinlendirmemiz gerekiyor yoksa kalemin mürekebi al al oılur ki buda hem kendini hem sevenlerini üzer...

    Tebriklerimi ve sevgilerimi gönderdim anaç yüreğine canım...

  • 16 yıl önce

    aah çocuk aah

    hastayım ninnisiz büyümekten tütünden ağrı kesici tütsülemekten onmaz derin yastayım kabardıkça yüreğim inliyor kırlangıçlar kaparsam gözlerimi ebedi ağrılara yeminin olsun bana çocuk baş ucuma uğrasın uzak yolların sürgün gözlü göç seferli kırlangıçları

    ve birbirinden anlamlı dizeler yumağı aslında burda anlatılan boş ve anlamsız geçen bir ömrün
    kırlangıç ömrü kadar bile uzun olamadığı ama yaşanan ruh kargaşasının ömrü beyhude uzattığı anlatılıyor

    ve pencereye konan kırlangıç

    kendisidir belkide biraz umutsuz biraz geleceksiz

    burada ruh ufkunun genişliğide bence

    harika yansımış dizelere

    şiir başlı başına bir mükemmellik harikası

    tebrikler hazal karadağ

    sabah sabah şiir ziyafetiydi

    kalemin daim olsun

  • 16 yıl önce

    Bırak elinden sapanı! Vurma kuşları Kanatları hızmalı Kınalı gelin gibi süslenmiş ayakları Gagaları maşuk ararken Boyunlarında kuş olmanın tutsaklığıyla Siyah halkadan prangaları boyun bağı...

    Her çoçuk bir yaramazlıkdır, çoçuk aslında bir fidandır ve sevgidir...

    Şiir için tebrikler bolca, sayın Karadağ, emeklere ve yüreğe sağlık,

    Saygılar...