Kızıl Kıyamet

İçinde tel tel kopardığın
Kızıl kıyametler var
Biliyorum
Zamanı değildi ayrılığın

Ölümden korkuyor gece
Anlıyorum
Bu yüzden ateşböceklerinin
Parlarken gözü yaşlı
Bu yüzden karanlığın
Sensiz yanı telaşlı

Bir gün daha bitiyor
İşte sensiz
Hissediyorum
Yanağımda cilveleşen
Yağmuru dinliyorsun
İçine beni çeken
Kayıp mezarlar gibi
Sessiz bedensiz

Benimse
Sen yağıyor topraklarıma
Rengi tutsaklığım kadar kızıl
Yitirilmiş dört bir yanım
Her köşemde vuslat
Geceler ise berbat
Fecri sen sanıp bekliyor karanlığım
Çocuklar gibi masum ve çaresiz

Ah sevgilim
Sonu yok bu gidişin
Ayaklarıma dolanan
Suskun şahmaranlar
Çekilirse yollarımdan
Ay ışığıyla saçlarımı örüp
Kaf dağının ardında
Avucumda bir damla su
Seni bekleyeceğim

Ya gel ya güvercinlerini yolla

01 Temmuz 2010 64 şiiri var.
Beğenenler (15)

Henüz beğenen olmamış...

Yorumlar (17)
  • 15 yıl önce

    -I-

    İçinde tel tel kopardığın Kızıl kıyametler var Biliyorum Zamanı değildi ayrılığın

    Başlığı öpen bir giriş olmuş (kızıl kıyamet:apansız ayrılık)

    Ve,

    Ateş böceklerinin sıcaklığını ters-düz edip ''yaşlı, telaşlı'' ahengi iyi yakalanmış şiire yükseltmiş.

    Sonrası sızı damıtılmış fecrinin dokusuna kadar...

    -II-

    ''Ah sevgilim Sonu yok bu gidişin Ayaklarıma dolanan Suskun şahmaranlar''

    Her aşk ayrılığı şımarık bir hüzün döngecidir.

    Final;

    ''Ya gel ya da güvercinlerini yolla'' Beni esir aldı bu beyaz kalplilik...

    Çok iyi şiir(di)

  • 15 yıl önce

    çok güzel...

    kutlarım, sevgiyle...