Masal-ı Yarim Bitmezken
Girdabında üşüdüm
Girdabında terledim
Girdabında eridim
Girdabında buhar oldum gözlerine. '
*Masalım yarım kaldı dost.
Masalım* virgüllerini bekledi.
Masalım* üç noktalarla devam etti.
Ve masalım çöllerinde kurudu.
Buharlaşıp gözlerine karıştı.
Ben* hain bir girdapta savrulurken.
Soğu/dum hayat yağmurundan.
Uzaklaştım nefeslerin yoğunluğundan.
Çocuk gibiydim oysa?
Parçalandım pare pare avuçlarda.
Suç*lu oldu masalımın göz*ünde.
Masalımın ayaklarına kapan/dım dost*
Masalım*la ölmek* istedim ansızın.
Naif bir rüzgar savurdu beni tenhalarda.
Uçsuz bucaksız düşler kovaladı beni.
Suç işlemiş-im gibi.
Oysa çocuktum ben dost?
Çocuktum oysa? __
Çocuk* olarak kalmak istemiştim oysa.
Parmaklarım yanlış istememişti oysa.
Neye sürük/leniş bu dost? __
Masalım bitmeyenimdir
_
2009/21:58/
Bir varmış bir yokmuş Masal masal içinde bir büyük Sevgi içinde Kalplerinin atışı Daha onyedi iken İki yürek yanyana gelmiş Aniden
Masal bu ya İkisi bir olmuş sevgi seli ile Çoşmuş Ne zaman varmış Ne mekan denen yer, ordaymış Bulutlar ayaklarında Gök yıldızlara dayanmış
Tarifi olmayan bir his bu Anlatılmaz ki ey yabancı Otur dinle bu masalı ki Masalcı bile merakla Kendi içine dalmış
Bir deli rüzgar savurmuş İki ince dalı dört bir yana Aradan zaman kum saatinin İçinden kayarken Sevgi tomurcukları Ta derinden Filizlenmekteymiş Baharı beklemeden
Aman ha düşmanı çoktur Bahar kapıda sabret gönül Çıkmadan Kış kapıdan Ötmesin gönül bülbülün Der ya büyük ermiş Kim dinler Gönül bu hangi emire Boyun eğer
Kimsenin gücü yetmemiş Ne zamana Ne zamanı bekleyen İki sevgilinin aşkına Gökten sevgiler düşmüş Yazana okuyana yaşayana Hepsi kansın doya doya