Meçhul Yolcu-Aynı Yolculuk

__

Bazen;
İnsanın boğazına yapışır bu kent,
Asfaltta bilekleri boydan boya kesik,
Ne varsa yaşanmış zift olur,
Sarılır ayaklarına,

Bazen;
Suda boğulursun bir mürekkep balığı olsanda.

__

Ta tepesine vuruyordu güneş,
Alnı olmayan meçhul adamın,
Yol almaya çalışıyordu,
Bir tekerli renksiz bisikletiyle,
Fark etmiyordu;
Aynı dizelerde dolanıp durduğunu.

__

Sol yanağına düşüyordu sönük yıldız,
Gölgesi yitik meçhul kadının,
Koşmaya çabası vardı geceyi yaran,
Servilerin ve o kıskanç poyrazın arasından,
Bilmesede;
Aynı şarkının nakaratı olduğunu.

__

Ruhuna işliyordu yırtık tebessüm,
Düşleri aynaya yansımayan meçhul çocuğun,
Avazı çıktığı kadar söverek kaçmayı diliyordu,
Yanan kor kor çemberin içinden,
Anlamıyordu ya neyse;
Aynı şekilde başlayacak oyunların sonunu umduğunu.

__

Olmadı izin vermedi suretler,

Adam uğraştı yol alamadı,

Kadın koştu koştu tıkandı,

Çocuk mızıkıp durdu kaçamadı.

__

Tek kürekli bir kayıkta,

Bir akıntılı suda,

Buluştular,

Öyle boylu boyunca uzanıp,

Bulutlara bakarak;

Adam;

Yani şimdi ben öldüm mü diye düşündü...

Kadın;

Yani şimdi biz öldük mü diye düşündü...

Çocuk;

Acaba ne zaman geleceğiz diye düşündü...

18 Aralık 2009 658 şiiri var.
Beğenenler (10)

Henüz beğenen olmamış...

Yorumlar (8)
  • 15 yıl önce

    bu hikaye tadında yazarsan bir de arayı uzatmasan sıksık takılacağımız bir köşemiz olur arkadaşım

    tebrikleri daha önceki şiirlerinde harcadık bu yüzden takdirlere başladım Metinnnnnnn.

    kutlarım sevgimle kal.

  • 15 yıl önce

    Kutlarım sayın Çalışkan.

  • 15 yıl önce

    metin bir efsun dolanıyor mısralarında düşündüren pekiştiren mısralarına tebriklerimle...

    asfalt üstü can çekişen yokoluşların sesiydi ezdi geçti yüreği..

    sevgimle ...