Muhtelif Ayrılıklar Sakini
Kurşuni gökyüzü kaşlarını çatmış dik dik bize bakıyor,
Yine başı dumanlarda,
Yine kara kara bulutlar eşliğinde düşünmekte,
Birazdan vereceği kararı,
Ara sıra yağmurdan elleri ile kirli sakalını sıvazlayarak,
Geride kalmak tümcesi hakkında hiçbir fikri olmadan,
Öfke ile mırıldanmakta,
Lakin ey yedi cihanı kaplayan sevenlere gönül açan,
Renkler aleminin sultan mavisini kapıp gelen,
Gökyüzü,
Bu küçük işte koca bir yanlışlık var kanımca,
Mahrem mağdurluklar ile,
Üryan ruhlar ile sürünen,
Terk edilen;bütün duyargalarını katıksız acıya hibe eden,
Benim,
Tüm gardımı indirmek zorunda bırakıldığım şu anda,
Ne olur muhtaç olduğum sema,
Bari sen yapma,
Bari sen yapma...
O gittiğinden beri de dizelerimin boynu bükük kalemim hasta,
Kelimelerim bir kör düğümden ibaret,
Çözmeye çalıştıkça daha beter karmaşıklaşan,
Yan yana gelseler bile adam gibi bir cümle etmiyorlar,
Harflerin gönlü kırgın,
Onlarda beni suçluyorlar...
Bu aralar,
Zamanın yarasına tuz basmışımda beni en büyük düşmanı bellemiş gibi,
Aynı sarkaç hareketinde kısılıp kalmışım,
Titrek ellerimin arasında yarısı bitmiş bir sigara,
Ve,
Kulaklarımda demir bahçe kapısının beni ürpertilere sevk eden,
Yorgun kapanma sesi...
Sanrı durumlarımda ise kafamın içinde çınlar tek bir melodi,
Yüreğimi kemiren bu,
Hasret orkestrasının,
Hüzün senfonisi,
Piyanoda onun bembeyaz güzelce elleri,
Flütte eskiden içimi ısıtan sımsıcak nefesi,
Şef ise,
O hep buğulu buğulu bakan,
Beni benden alan gözleri,
İrice nehir göz bebekleri...
Evet işte bu benim,
Muhtelif ayrılıkların yalnızlığa bileklerinden bağlı,
Kürek mahkumu berduş sakini,
Hiç kimse kadar,
Hepiniz gibi...
Bu aralar, Zamanın yarasına tuz basmışımda beni en büyük düşmanı bellemiş gibi, Aynı sarkaç hareketinde kısılıp kalmışım, Titrek ellerimin arasında yarısı bitmiş bir sigara, Ve, Kulaklarımda demir bahçe kapısının beni ürpertilere sevk eden, Yorgun kapanma sesi...
geceme düşen şiir oldu metinim... kutlarım kalemini...😙👍