Mustafa Kemal Atatürk'ün Taçlandırdığı
Hava soğuk, ayazdan üşümüş yüzü,
Morarmış dudakları, yaşarmış gözü.
Çökmüş omuzlarına, geçimin yükü,
Titreyen nasırlı ellerle, karıştırıyor çöpü.
Umursamıyor, etrafından gelip geçenleri,
Lal olmuş hiç kimseye söylemez dili,
Oysa anlayana neler, neler söylüyor bakışları.
Soruyor insanlara, kirli yüzünden ak bakışlarıyla,
Neden güzlerinizde bu şaşkınlık ifadesi,
Benim ellerimde kozmetik ürünlerinden iz yok,
Takıp takıştıracak, hiçbir mücevheratım yok,
Kafamı sokacak, bacasından duman tüten evim yok.
Oysa tüm bunlara, nede kolay sahip olurdum,
Namus denen kavrama değer vermesem,
Kadının onuru olan iffeti umursamasam,
Birazcık boya sürsem, kaşıma gözüme,
Birkaç animasyon takı taksam, orama burama,
Lüks semtlerin kaldırımların da kırıtarak yürüsem,
Nice vicdanı kara, cüzdanı kabarık çakallar gelir arkamdan.
Seher vakti sokaklarda, pis kokulu kutularda,
Rızık ararken yavrularıma kirlenir ellerim,
Lekelenir urbalarım, yorgun düşer bedenim.
Ben kadınım, Anayım, Bacıyım, Sevgiliyim,
Gönül bahçelerinin yegâne açan gülüyüm
Ben şehir meydanlarına, fazilet timsali olarak,
Heykeli dikilmesi gereken, abideyim bilene.
Namussuzların fark etmediği, namusluların gıpta ettiği,
Dünyada ilk kez Mustafa Kemal ATATÜRK'ün
Kanunlarla hak tanıyıp taçlandırdığı TÜRK KADINIYIM.
Halimden şikâyet etmem, minnetim yoktur feleğe,
Bütün mücadelem bir lokmacık ekmeğe,
Niyetim yok kefene cep dikmeye.
NOT: Bu dizeler Sabahın erken saatlerinde çok ünlü bir tatil beldesinde Melekleri Kıskandıracak kadar güzel 30 lu yaşlarına merdiven dayamış genç bir bayanın ekmek kavgasındaki onurlu, vakarlı, haysiyetli mücadelesinden esinlenerek kaleme alınmıştır okuyucunun bilgisine.
manidar bir çalışmaydı..kutluyorum..😙