Nazli Fahişem Marmara

Düşmeseydim dağların ardına
Hasret vurur muydu bizi
Tek düze kurşunlarıyla
Korkuyorum artık
Zamansız susuşlardan
Ansızın gelen kahkahaların yorgun tınılarından
Sevmek istiyorum sevmek
İki heceye sıkışan yalnızlıklar değil istediklerim
Yokluğunun sancısın da birleştirmek düşleri
Ellerinin ayasına teslim etmek
Göğsümün kafesini
Serçeyi özgür bırakışını
Görmek istiyorum
Şahit olmak yalnızlığımı vuruşuna
Kuytular da bitirilen düşlere
Yarım sancılar ekmek
Hadi vakit
Sandığımızdan daha geç
Şimdi bizim gibi
Yaralı şairleri bir İstanbul anlar
Başka kim saklar bizi kuytu suların da
Kim yıkar içimizi tuzlu sularıyla
Ey Marmara
Suyundan armağan et
Kuruttuğum gözyaşlarıma
Bırakayım yüreğimi sularının ortasına
Taşı onu götür
Bin yıllık saklı sevdalara
Sen aşk de
Atsın yüreğim
Sen hayat de
Sessizce akıp gitsin
Sonra hoyrat ol
Dalgalarınla okşa sevdamı
En yorulduğumuz anda
Yeşilin maviyi saklısına sardığı bir
Zaman da
Yeniden doğur düşlerimizi
Özgürlüğü, yalnızlığı düşlerimiz de pakla
İçine gömdüğün bedenlerin
Düşlerini at
Bizi acılarıyla yıka
Kavuşmalıyız yeniden hayata
Dalgaların çarpmalı yüzümüze
Ben ilk senin adınla uyanmalıyım düşlerimden
Gecelere
Güneş adınla doğmalı
Ben adınla en mahreminden doğurtabilmeliyim
Güneşi her gün
Kaybolmamalıyız tek düze cümlelerin için de
Bir tınının en saklı melodisin de
Kemana can veren özün
Kendisin de
Aşkın melodisi olmalıyız
Sağırlar ülkesin de
Duymadan anlamalılar bizi
Ya da körlerin cennetin de
Görenlerin körlüğüne inat
Hissedebilmeliler yüreklerin de
Şimdi tut ellerimi
Bedenim saklanmalı bedeninin gölgesin de
Ve dünyanın çoraklığın da kaybolduğumuz da
Yaşlarımızı akıtıp yeryüzüne
Yeniden yeşillendirme gücünü
Kendimiz de bulabilmeliyiz
Çoraklığa dövünmek yerine
Dünyanın rahmin de büyütmeliyiz sevgileri
Büyüsün serpilsin diye
Alıp koynumuza
Ölümsüz mememizle beslemeliyiz
Süt değil
Can emzirmeliyiz
Güneşi ve ayı sevmeli
Ama er geç tutulduğunu unutmamalıyız
Marmara'nın tuzlu suların da yüreğimizi yıkasak da
Dudaklarımıza değdirmemeliyiz
Artık öğrendin hadi
At ilk adımlarını dünyama aşk
Sev
Ama sakın kendinden çok sevme
Öp gözlerimi
Ama buselerini dudaklarıma da sakla
Hoş geldin aşk
Evimi
Yurduma
Yaralı ömrüme
Hoş geldin aşk