Ne Olur



Bir nefes
Son bir nefes çoğaltacak acılarımı.
Son bir gayret kalemimin ucunda.
Nolur dokunma.

İşte günışığı çekip gidiyor
Siyah bir örtü bırakarak üzerime.
Rüzgar hiç dokunmadan yüzüme,
savuruyor.
Gözlerime tuzlu dalgalar bırakırcasına
bir yağmur,
Şiddetleniyor.

O hiç yazdıklarımda olmak istemedi.
Ben de
satırlarımın arasında bir mezar kazdım o’na.
Şimdi
bütün şiirlerimde yaşayan bir ölüdür
sevgili.


Bulutlar yaralarını dökerken bu şehre
İnsanlar çıkmaz sokaklara dönüşmekte.
Ben
Bir ünlemle
kanayan şiirlere sığınıyorum yine.

‘’Ağacını yanında taşı’’derdi annem.
Sonra ‘’Kimse sana gölgesini vermez sebepsiz yere ‘’
diye eklerdi babam.
Bu yüzden yeşillensem de,
sararıp dökülsem de yaprak yaprak
her güz sabahı.
Dört mevsim yetmeyi öğrendim kendi kendime.
Kimseler
ağlamasın istedim sayrı yalnızlığıma.
Zafer diye diye biriktirdiğim yenilgilerime sarıldım ben de.

Kalabalıklara karıştım
ceplerimde yalnızlıklarımla.
Kor ateşlerde yürüdüm en acıyan halimle.
Düşlerini kaybeden bir çocuk gibi baktım gökyüzüne.
Kuşlar mı yaralıydı,
ben mi mahzundum kızıla çalan akşamüstleri ,
anlayamadım.

Bir avuç toprak kurtardı tepeden tırnağa bedenimi.
Öpüyordu beni
alnımın tam ortasından bir ecel
en soğuk haliyle.

O ise durmadan beni öldürüyordu.
Sanki başka bir hayatım varmış gibi.

Yazma diyorum bazen kendi kendime.


Şimdi
O’nu çıkarırsam mısraların arasından
ne kalır ki benden geriye.


Her gideni küfürlerle uğurladım.
Ve
hep ilk giden o oluyordu en acıtan haliyle.

20 Nisan 2022 83 şiiri var.
Yorumlar (6)
  • 2 yıl önce

    Ne haklı anne babalar oysa, insana; Dört mevsimde yetmeyi öğretiyorlar dediğiniz gibi... Aslında kimsenin gelmediği ama hep o'nu uğurladığınız ayrılıklarla ile dolu güzel bir şiir okudum. İnsan korlarştıkça olgunlaşıyor... Aslında her şeye küsüyor da insan bir tek kalemine küsemiyor, akıtıyor satırlara... Ağacını yanında taşıdığınız kaleminiz dert görmesin. Kutlarım Sayın Bakır, sevgiyle...