Öteler
hatırlar mısın nurcan
hani akşam olunca çoban ateşleri yanardı
dağlarımızda
biz hıdır tepesi'nden izlerdik
çan sesleri akarken geceye
coşardı kaval da
yanık bir türkü tuttururdu ahmet amca
biz dinlerdik
senin gözlerine yıldız inerdi
sen bilmezdin
kekiğin ıtırlı yanağında ellerimiz
gözlerimiz ufkun kızıllığında
zamanı koparırdık ortadan
oturduğumuz kına taşında
eve dönme vakti
rüzgâr iğde kokusu taşırdı saçlarımıza
hani o yaz akşamları
kayalıklara koşarken
kuş kanadına öykünürdü kollarımız
hayallerimiz kadar büyüktü adımlarımız
ne çok kıskanırdık onları
kanat çırparlardı ta ötelerden
pınarımıza su içmeye inerdi üveyikler
gizlice sokulurduk kıyılarına
uzak diyarları dinledikçe
ıslak bir keder dururdu kirpiğimize
sizin badem ağacınız vardı bahçenizde
çağlasına dokunamadığımız
bir de akasyanız
ne çok düşler asmıştık dikenlerine
gazeteden yaptığımız uçurtmalar gibi
düşlerimizi de dallarda bıraktık
hüzün damlaları dökülürken penceremizden
annemin kızılcık reçeline ekmek banardık
köy unutulmuşluğuna ağlardı
biz susardık
şimdi ne zaman seni düşünsem
ağzımda kızılcık tadı
gelincik tarlalarından koşup gelir çocukluğum
dağlarımda çoban ateşleri yanar
ah be gülüm
ötelerde ayrılık vurgunu sarhoşluğun
bir ben varım benden öte
bir de kocaman boşluğun
Şair içsel duygularını ve özlemlerini anlatmış.Geçmiş giderek zamanın serkeşliğini anlatmış.Anlamsızlaşan sosyal yapıdan etkilenmemek imkansız.Bu yüzden hep geçmişe özlem duylur.Yaşanmışlıklar kötü olsa da iyiye evrilir.En kötü şartlarda umut var olmalı.Yüreğinize sağlık.Sevgiler.😙😙😙😙😙👍
Özenli nakış nakış bezenmiş dizeler çok güzel çok
''uzak diyarları dinledikçe ıslak bir keder dururdu kirpiğimize''
Benzetmelere ve şiirin dinginliğine hayran oldum... Selamlar ,sevgiler..