Pişerim Belki

Sevdam bir ulu çınardı
Ben ölsemde yaşar derdim
Hazan yelleri sınardı
Kımıldatmaz aşar derdim

Büyük lafla boy aşmazdım
Hep dinlerdim dert deşmezdim
Gönüle yenik düşmezdim
Acılarla pişer derdim

Erdem dir peçem açmadım
Sorunlardan hiç kaçmadım
Az kazanıp çok saçmadım
Dökülmezse taşar derdim

Bencilliği hiç sevmedim
Zalimi asla övmedim
Elim harama değmedim
Yoksulada düşer derdim

Taş düştüğü yerde ağır
Bazen duydum bazen sağır
Bir gariban yetim doyur
Bu can seni boşar derdim

Susar birgün dudu diller
Hazin eser acı yeller
Halimden anlamaz eller
Dertlerimi deşer derdim

Mevladan güzel dilerim
Akan gözde yaş silerim
Dil yarası zor bilirim
Yürekleri eşer derdim

Aliye uyanık /Gebze

22 Eylül 2009 358 şiiri var.
Yorumlar (6)
  • 15 yıl önce

    Sözcükler, gündelik dil, bir topraktır. İnsan soyu, nasıl ki, pişirerek, çanak çömlek yaptıysa topraktan, nasıl ki kiremit, tuğla yaptıysa; sözcüklerden ve gündelik dil'den de şiir yaparak pişirerek, fırınlayarak var oluşunu gerçekleştirmiştir. Şiirin ilk söylenmesi varoluşun çığlığı olsa gerektir. Var olan düz iletişim dilinin ötesinde kutlarım seni sen hamlıktan çıkmış gerçekten pişmişsin