Safi Sularda Özlem...

Düşlerimize eşkıya olmuş karabasanlar

Öykülerimiz yosunlu akıyor ruha

Hançeri ıstırap bulanık serap

İnce bir marazın sürgün ritminde

Kan kaybında zaman...







Asude bir dert faslında

Delinmişken bağrımız

Yalın ayak tutsaklığımız

Derin uzakların aşiyan mavisinde

Beyaz lale bitecek apansız...

Ümit bu ya...








Sıyrılmadan kelam

Özlemleri öpmeli karasından gözlerin

İki uçlu hasretin

Dinmeyen sızısında suskunluk gonca gül

Pembesinde dün

Kıpkızıl gün

Yarın kim bilir belki de katrana yenik

Safi sularda özlem

Boynunda ateş tek başınalık...

Gönülde feryat tutsaklık...

Azadı namüsait...








Ruh sarı odalarda çevresi diken

Çevresi har..

Kışkırtılmış aciz yanı

Gözlerde kırılmış fer...

Alnında yalnızlık zoraki sevgili

Islıklı karabasan soluğun...







Hint fakiri düşler el açmış aşkın boşluğuna

Ah... Senaryoya uyulmuyor zamanın

Ertelenir yaşam kapanmayan bahara

Hatırı kalmışsa telve kokan gecenin bir yudum susarsın

Fincan dolusu ağlasan da...

Kaybolan yılların sedasına gereksiz kelimeler

Dar sahnesinde dünyanın

Uçurum boşluğuna düşmek her adımda

Sebeplenmek koynundan gecenin umutsuzluğu

Vurguni tebessümle ....









Ressam olup akıtsan da tuvaline ince ağrını

Renklerin soluktur hep

Paletin üşengeç

Fırçan dayanıksız

Dinmeyen öfke tarih kadar eski olunca

Olağan gün düşmez takvim yapraklarına

Alışkanlıklar kalır sadece

Alışık

Karışık

Ve

Sıradan ...