Sahte/kar
/Aşk,  bahanesi  çok 
Oynaştır,   
Akranı  nefrete;
Bir  kez  kitlendi mi  hedefe,
İkisi de  sekmez
Gömülür  arına  kadar,
Eş-dost, hatır-gönül
Tanımadan
Ezelden ebedine .../
Tanrıların  yazboz  tahtası,
Alın  yazıyorum
Silip  eski/izini; 
Demi kan,  kara  çay,
Ziftin bereketi cigaraya  
Çift  sarım kaçak tütün 
Sara   sarmalaya...
Alnı kara kente  yağıyor  kar;
Kar  sahte/kar,
Gece  karasını  beyaza  boğar.
Siyaha  ve  geceye  
Keder sağar...
Ağar  ömrüm, yavaş  yavaş  ağar ; 
Uçuşur...  doluşur.. çoğalır...   
Umut...düş... bekleyiş...
Kırık...yitik... boş... 
Ahlaş, ağlaş,  aklaş kara geceye...
Kar  tek,
Ömür  milyar   heceye  sığar.
Sığınamam soğuk,  
Isınamam  ayaz,
Ağlayamam  buz ... 
Yalan!
Masum   değil  beyaz.
Aklaşır  leylim 
Karadan  karaya
Şiirinden  sürülür  bir  şair!!!
Hangi  hüzün   kıran   rüzgar
Seni   yüzüme   çarpar,
Hangi   umut bitiren  kış
Seni   saçıma  yuvalar?
Adımlar ,  adımlar,  adımlar...
Hepsi  an,  
Ardım sıra
Bir  bir   yığılır.
Basarken   beyaz   yüzüne  gecenin
G/izleri  korkak  ürkek
Her   biri  kara,  
Bir  birinden   farksız,
Yarın  sızmaz ,
Her    biri   çıkmaz
Sokaklar,  sokaklar,  sokaklar...
Oysa   umutlar   ekmiştir   çocuklara
Bahar  diye  kış  ardı
Analar,  babalar.
Karanlık   gece   ve  kar
İnsan   denen   karadan  
Gözlerime  düşman    bakar.
Umutmuş,
       Sevdaymış,
               Dostlukmuş;
Hah!
Gülüyorum   neyleyim,
Doğan   bebelere   isim   bunlar.
Umut?
Pandora'nın   kutusunda,
Sevda?    
Pavyonda,
Dost mu   arıyorsun?
Bak,  bakıyor   yüzüne
Aynada,
Yalancı
En    az   senin   kadar ,
Yalanlar,  yalanlar, yalanlar...
Aç   insanlar,  aç  çocuklar
Ekmeğe  üşüşmüş  çakallar.
Hangi  tanrı,  hangi  yasa 
İnsanı  insandan  üstün  kılar?
Git  başımdan ,  yüzümden  kar!
Açlık   yer   anaları,
Ölü   emzirir  analar   bebeleri,
Tanımadan  doğruyu,  güzeli
Sevdalara  haraç
Büyüyorlar aç  biilaç .
Umudun,  sevdanın,   dostluğun   rengi;
Beyaz,
Yakışmıyor  sana   ölümün   soğuğu
Sırtını   dayadığın   rüzgarın  ölüm  fısıldayan  soluğu.
Kim bilir   
Hangi    bıçak  sırtı, 
                                    Gecenin   ortasında
Evsiz, yurtsuz, yarınsız   
                    Kaç     can  var?
Saymak,  dokunmak, doyurmak  yasak!
Yaşamaktan   yorgun
Darlanır  bir  çınar
Şiirinden  asılır  bir  şair!!!
Anlatsam?
Yalnızlık   anlatılmaz,
Ağlasam?
Gerçekler   değişmez.
Külden   ateş  olmaz,
Anka   bir  masal
Ve   ben  masallara  inanmamayı  çoktan öğrendim.
Beyaz    kar
Ve  oynaştığı  rüzgar    
Geceyi   yüreğime   yığarken
Geç  kalmış  bir  kedinin   hüznü
Kar  altında   bana  söver  sayar.
Ben senin  insanlığının...
Utanırım, kaçamam
Sessizce 
Şiirinden   küfürlenir  bir   şair!!!
Bana  bir  sevda  gönder,
Bin  şiir göndereyim  berdel;
Korkusu  kokusu  akla  zarar
Çığlığım  çığlarına  s/es/tetik  dağlarımdan,
Kışlara   gömülmüş, karadan  bin beter,
Dam  çökerten, tümülüs  komlarımdan.
Tut,  omuz  ver,
Yıkılırım  sessiz,  nedensiz
Kopar  ciğerlerimden
Hey  ulan!!!
Heyelanlarım... 
Kendine  çöker  terk edilmiş  nice  şehir,
Kasvete  harç
İsyana yatak
Şiirinden  ihbarlanır  bir şair!!!
Yar  bildiğim 
Terine  kar   bedenimi 
Karasında  gecenin
Döküleyim  s/üzgün  gözlerinden...
Tek  tek asılarak  kirpiklerine;
İster  firar   say  yüreğinden,
İster say   azatlık köleyim,
İster  gizle yüreğine,
İster  dök  çöle  öleyim,
İs/ter  kar/a-yaz  adım,
İster  çığlığında rüzgarın  türküsü
Dilinden  hece  hece  söküleyim...
Bitmez  işkence/deyim;
Ne  gece, ne  kar,  ne  rüzgar
Anlamaz  dilimden,  halimden.
Sır  vermez,  ser  alır 
Çağrılardayım. 
Düşüp  ardına  sevdanın, 
Ne  zaman  gitsem
Kendimi  unuturum  ardımda,
Rastladığım  her  kavgada
Bulduğum  ben,
Umutsuz  ve  yenik...
Beyaza  dokunsam  kirlenir ,
Karayım.  
Beyaz   aşk yok;
Beyazın   derdi   kar
Kara  aç,
Beyaz  tok...
Beyaz  ağıt  yakılmaz  aşka,
Her  dilde  kara sevda
Girer  kara toprağa .
Küfür  salınır  ağıt  değil
Beyaz  sahte/kar  yaşayana.
Zaptıdır; 
Suç   yasa  içi artık,
Doğruyu   söylemek  suç,  
Şiirinden  fişlenir  bir  şair!!!  
/Beyaza  her  renk  kir
En çokta kara...
Ateşin  isinde    kara  yüzüyle   beyaz  dişli  bir çocuk  gül/üşür
Kül/üşür  üz/gün...
Açlığın  pençesinde  siyah Afrika ,  ak/babalar  bin  çocuk  üleşir
Al/ışır  gün/eş .../
Alnımın  terini  hayata  kardım;
Zorunluluksa yaşamak
Ki   kitabına  kadar  mecburiyet,
Yaralara  kağıt  basar,
Sevdalara  kalem  döşer,
Kırıklarımı,devriklerimi, ihtimallerimi
İmge  imge  sıkarım  alnına  arsızın!
Yetmezse, 
İşte  o  zaman
Şiirinden  ölür   bir  şair!!!





Anlamak için ağlamak mı lazım?.. Yoksa ağlayarak mı anlamak lazım?.. Oysa ki tüm mutlulukları içinde saklaması gereken aşk, nedense kederler ile hemnefes olmuştur bu ülke çocuklarında!.. Yazık, mutluluk şarkılarını kıyamete bıraktıranlara... Kutluyorum. Nice paylaşımlara...
Ateşin isinde kara yüzüyle beyaz dişli bir çocuk gül/üşür Kül/üşür üz/gün... Açlığın pençesinde siyah Afrika , ak/babalar bin çocuk üleşir Al/ışır gün/eş .../
Yaşamın kendisimi zor yoksa bizmi zorlaştırıyoruz hayatı... Bu sorgulamada geçmiş şiirin ana teması ve satır aralarında cevap da vermiş şair böyle gelmiş böyle gider tandanslı bir türkü herkesin dilinde oysa olmamalı böyle gitmemeli bireyden kitleye sirayet edip paylaşım orman olmalı yaşanası... Tebrikler yazan kaleme harika bir anlatım...👍👍👍😙😙😙
kara/yağız delikanlı... angaranın göbeğini beyazı bol suyun ahgamıyla yıkamışsın, yıkamışsın da toprakla ne zaman karşılaşsa çamur oluyor.
senin dilinde tüy bitmez yaz! yaz...
Saygıdeğer dostum mükemmel bir şiir olmuş söyleyecek tek bir kelime bulamadım.Yüreğine ve gönlüne sağlık. Saygı ve Sevgilerimle
duygular mısralara ustalıkla taşınmış ve şiirin bütünlüğüne olan hakimiyetinizi kutluyorum
şiir ve insanlık adına güzel bir çalışma olmuş tekrar tekrar okunası dizeler👍
tebrikler saygılar👧